meclis 1920'de Ankara'da açıldığı için başkent fiilen ankara olmuştur. fakat 1922 yılının sonlarında istanbul düşman işgalinden kurtulunca Ankara'nın hem askeri hem de coğrafi açıdan başkente daha uygun olacağına hükmedildi. itilaf kuvvetleri istanbul'dan çekildikten sonra da aslında tehlike henüz bitmiyordu çünkü istanbul'da mustafa Kemal'i hemen kabul edemeyecek bir kitle vardı.türk kuvvetleri istanbul'a ulaşmıştı fakat bir yandan da boğazlar sorunu vardı. mustafa kemal,samsun'a çıktıktan sonra son kez annesini de görmek için uğradığı istanbul'un çok değiştiğini,bu kozmopolit şehrin neredeyse her yanında mandacıların,saray ajanlarının fink attığını günlüklerine yazacaktı. ayrıca kurtuluş savaşı boyunca padişah yanlıları arasında mustafa Kemal'e kin besleyenlerin sayısı da oldukça fazlaydı. fakat sonunda vahidettin de pes edecek,mustafa Kemal'in üstünlüğüne boyun eğecekti,tıpkı işgal kuvvetlerinin komutanları gibi.
