yine böyle bir cumartesi günü,
biz belediye otobüsü ile gelen bir nesildik şehir merkezine,
ve en çok sevdiğimiz yiyecek tavuklu dönerdi.
cebimizdeki son liraya kadar başımız dikti bizim...
karanfilde oturup bira yudumlamak en büyük hayalimizdi,
yükselde eylemlere katılmak sağlam bir devrimci ederdi bizi,
ve bizim için başarı, bir kitabın dost'ta orijinaline bakıp,
olgunlar'da sahtesini almaktı.
o gün cebimde 3 lira para vardı.
o tabldotçunun tatlı reyonunda gördüm seni,
künefenizde sizin gibi tatlı mı demiştim,
bilmem öyle söylerler dedin
gülüştük...
sonra her gün geldim o tabldotçuya.
bir keresinde hatırlıyorum da,
tam dört saat oturmuştum orada.
yanındaki dönerci ustası denen hıyar...
hem döneri keser, hem bize bakardı.
korktuğum başıma gelmiş,
dönerden de soğutmuştu beni.
yine böyle bi cumartesi günü geldin aklıma.
yine uğradım, ne sen vardın o reyonda...
ne de dönerci ustası denen hıyar vardı orada.
