biraz kişisel olacak belki ama yazmak lazım. bu filmi ilk izlediğimde bir seminerde emri vaki olmuştu. seminer gibi sıkıcı yerlerde filmler daha zevkli olabilir ama emri vakilerin de her zaman sıkcı bir tarafı vardır. hatta film açılmadı, alt yazı sorunu oldu projeksiyon falan derken film açılmazsa seminer bitecek evlere gidecektik. evde de bir sikim yok bari ben yaparım diye atladım ortaya. baya bir homurdanma yükseldi ve kulaklarım da epey çınladı. film başlar başlamaz zaten hemen bir dikkat çekiyor. sonra kapılıyorsunuz muhteşem bir hikaye sizi alıp götürüyor. erkek halimle kaç defa çaktırmadan gözlerimi sildim hatırlamıyorum ama salona şöyle bir baktığımda herkes dolu dolu, ağlayanlar çoğunlukta idi. film bittiğinde çoğu küfür edenin bana teşekkür etmediğini biliyorum ama unutmuşlardır ipneler. * neyse...
oyunculuk seçimleri, performanslar tek kelime ile harika. küçük kızın sahneleri gözümün önünde, büyüdüğü anlar. kötü bir oyunculuk olsaydı aynı hikaye ne kadar kötü olabilirdi kısmını zaten göreceğiz. sırf popülizm adına tercih edildiğini düşündüğüm beren saat ve performans açısından da dengeleyeceği düşünüldüğü için uğur yücel kadroda.
ama ne yazık kı fragmanını gördüm. beren saatin konuşma yaptığı bölüm. orijinal bölümü ile arasında o kadar çok fark var ki. evet hissedemiyorsunuz. çok zayıf kaldığı aşikar. ilk defa derin bir üzüntüye kapıldım. nasıl bu filmi izledikten sonra müthiş bir anı yaşamanın sevinci varsa şu an ki üzüntüm tam tersi yönde.
bu film için sinemaya gitmeyi, izlemeyi düşünenler varsa lütfen ilk önce orijinalini izlemesinler. çünkü orijinali izlerseniz hayal kırıklığına uğrarsınız.
amk ipnesi 2 dakikalık fragmandan mı yazdın bu kadar yorumu diyenler vardır. haklı da olabilirler bir ihtimal. *
