suya atılan bir çiçeğin umudunu taşıyan şairdir, yazardır, insandır. Uzak bu aralar bizden; sesi soluğu çıkmıyor. Ara ara sokağına gidip bakınıyorum, gökyüzü hâlâ yerinden - oh güzel... Sonra sokağın diğer ucuna geçiyorum ve gece oluyor. Bir terslik var, yıldızlardan biri yok; endişelenip yeniden sokağın diğer ucuna gidiyorum, yine eksiksiz bir sabah oluyor; kahvaltı yapanlar, uyuyanlar, uyuyamamışlar ve doğmamışlar var, bir de eksik yıldız... Ülkü tamer'le aynı sofrada oturmuş bir şeylerin altını çiziyor, daha çok saksıların ve su damlaların...
Hadi usta geceye bir şiir kondur:
GÜL DiKENi
Uçakları nedeyim
Gökkuşağı gönder bana
Senin olsun süngülerin
Gül dikeni yeter bana.
Kan kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana
Kan kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur kardeş olur eller bana.
Silahları nedeyim
Benim sevgim mavzer bana
Suya attığım çiçekler
Bir gün olur döner bana.
Kan kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur eller bana
Kan kurşundan silinince
Kardeş olur kardeş olur kardeş olur eller bana.