yaşam, geçici bir durumdur. hz. peygamber dünyayı boşuna ''ruhun yolda istirahat ettiği bir ağaç gölgesi'' olarak nitelendirmemiş. dünyanın ve tüm kainatın, allah katında zerre değeri yoktur. dünyayı değerli kılan, içinde yaşayan müminlerdir. nitekim dünyada yaşayan tek mümin kalmayıncaya dek yaşam sürecek, o mümin de göç edince allah kıyametin kopmasını emredecek, tüm mahlukatı huzurunda toplayacaktır.
şunu bilmek gerekir: şuanki dünya düzeni, 16. yüzyıldan beri işlenmekte olan bir düzendir. ''aydınlanma çağı'' yani, esas adıyla ''illumunated age'' döneminde yetişen garplı filozoflar, teolojiyi arka plana attılar. materyalizm öne çıktı. adam smith'in merkantilizmden kapitalizme geçişi önermesiyle 15. yüzyılda peydahlanmış olan rotschild gibi satanist aileler, daha da zenginleştiler. günümüzdeki modernizm, fuhşiyat, tüketim çılgınlığı hep bu elitlerin isteği doğrultusunda oluşan olgulardır ve şuanda dünyaya hükmetmektedirler.
şimdi insanlar yaşam ötesini düşünmüyor, 'fikir çilesi' çekmiyor. ilkokuldan beri ezberlenen 'demokrasi, özgürlük, adalet, hürriyet' sloganları atıyor, 'istediğimi yaparım' diyor.
böyle insanların özgürlüğü, eşek özgürlüğüdür.
eşekler de özgür olduğunu zanneder, ancak insanların emrindedir.
insanlar eşekse, insan kim?
'new world order' denen düzenin mimarları tabii ki...