500 liralık olta yapıp 50 liralık balık tutamamak

entry3 galeri
    1.
  1. hiç te içime oturmayan durumdur. gidip 20 kilo levrek alsaydım keşke demedim hiç.

    3-4 ay önce hayatımda bir takım değişiklikler yapmam gerektiğine inandım birden. hiç bir içimden geleni yapmıyor kazandığım paranın hakkını veremiyor mutlu olamıyordum. bilgisayar başında sabah akşam gereksiz işlerle uğraşıyodum. bilgisayarı yok pahasına sattım sahibinden.com a girip. kayserili bi arkadaş atladı hemen. uğraştırdı baya bi, neyse.

    doğma büyüme eski foçalı olduğum için deniz, balık ruhumuzun bir parçası haline gelmiş. bi süre sonra içinde hissediyorsun içinde iyot kokusuna, karışan misinalara karşı bir özlem duyuyorsun. bende dedim özüme döneyim. bir dedim pir dedim moruk. gittim çok sağlam bi at çek takımı, bi tane de dip takımı yaptım. ilk okuldan bir arkadaşım var antalya'da oda foçalı doğma büyüme, ona dedim gel ben gidiyom diye koşarak geldi. her cuma cumartesi geceden sabaha takılıyoz. balık tutabiliyoz mu ? yok.

    ama bi gecede kaç tane meteor kaydı diye sor bi...

    mevsim sebebiyle büyük balık kıyıya yanaşmıyor. sabahları çok sayıda tavalık dediğimiz daha küçük balıklardan tutmak mümkün oluyor. her hafta bi kere balık yiyoruz kesin. sabahları 5 ten 7 ye kadar sahte balıkla at çek yapıyoruz. levrekler dolanıyor etrafta, sahte balığı takip ediyorlar ama atlamıyorlar. atladı bi kaç kez onda da tutturamadı. sahte balıkların tanesi 30-40 lira. onları kullandığımız yer sığ ve taşlık bir alan. bazen kayaların üstüne takılıyor. boxer'la girip alıyoz valla. sabah suyu soğuk tabi çıkınca hafif esintiyle birlikte götümüz donuyo. ne için çekiyoz bu çileyi ? tutamadığımız levrek için.

    lakin tuttuğumuz küçük balıklardan birinin yarım gelmesi anında yaşadığımız şaşkınlık...

    büyük balık amaçlıyoruz. büyük balık kolay kolay olmuyo mevsim dolayısıyla. yıpratıcı dolayısıyla. 2-3 hafta cumartesi pazarları sabahlara kadar olta sallamak insanı harbiden zorluyor. sabır işi. ortak arabayla geldiğiniz arkadaşınız ben yoruldum diyor. caymaya pes etmeye yelteniyor. başınızda volta atıyor "git desin de gideyim" diye. tabi benim ev balık tuttuğumuz yerden 25 km. arabasız çok zor. bi ton eşya var. "tamam sen git istersen bekleme" diyorsun. hiç itiraz etmeden eşyalarınızı indiriyor. sap gibi bırakıyor sizi orda. gidiyor. o gittikten 2 saat sonra da ben yoruldum. eve dönmek istiyorum.

    arkamı dönüp arkadaşımın olmadığını gördüğümde aldığım ders..

    paha biçilemez. 500 tl olta takımı ve diğer herşey için mastercard.
    2 ...