günlerden bir gün gene yanıma içmek için arkadaş arıyordum. hafta içi olmasından dolayı, gece saatine kadar durabilecek bir arkadaş bulamamıştım. bu yüzden de tek başıma gidip içmeye karar verdim. her zaman takıldığım mekana gidip, bir bira söyledim. aslında birayı da pek sevmem sırf içmek için içiyordum işte. neyse o an yalnızlığın getirdiği can sıkıntısından dolayı cep telefonuma sarılıp, real racing 3 oyununu oynamaya başladım. bir yandan içkimi içip, bir yandan da usta bir oyuncu gibi lamborghini aventador marka aracımı sürüyordum. yarışın bitmesine bir kaç yüz metre kala, tepemde dikilen bir bayan dikkatimi çekti. ancak bana mı bakıyordu yoksa tepemde duran televizyona mı bakıyordu tam olarak algılayamıyordum. yarış daha bitmediği için onunla o an ilgilenmedim. yarış bitince biraz daha yaklaşıp ''araban güzelmiş'' dedi. bende hemen makara yaptığını anlayınca ''seni gezdirirdim ama yarıştan yeni çıktı. servise gitmesi lazım'' dedim. ardından ismimi sordu ve tanıştık. yaklaşık bir iki saat sohbet ettikten sonra beni kahve içmeye davet etti. bende tabi ki bu içten davetini kırmayarak, teklifine olumlu cevap verdim. mekandan çıkıp yaklaşık 300 metre kadar ilerledikten sonra kahve dünyasına vardık. burada kahve içip ardından da evlerimize dağıldık. hem numarasını hemde oyun sözü aldım. bir gün birlikte real racing 3 oynayacağız.