miller of miller

entry19 galeri
    9.
  1. " Ben ne susuyorum, sen ne anlıyorsun…

    Bir kılıcın üstünde yazıyordu bütün bunlar
    Artık dostlarım bunu bir kenara yazsın, bu uzun soluklu ölümü
    Ömrümüz galiba ölülere üzülmekle
    imrenmek arasında geçip gidecek
    insan tekrara düşen bir canlıdır gerçek
    Her ölüm düşülen bir tekrar değilse nedir
    Her bungunluğun ardından yağmuru
    Her yağmurun ardından güneşi beklememiz.
    Bundandır
    Sana uzaksa elbet birilerine yakındır
    Hangi açıdan bakarsan bak acı değişmez sadece
    Bize gelişi böyle bu kaderin
    Ölenin önce hep yaşını sorarlar
    Hal bu ki yaş ölümün umrunda değildir
    Ölüm bazen, geceleyin tüm pencerelerden yükselen bir sessiz harftir
    Fısıldanır uykudaki ruhlarına şehrin
    Sonra tutmayan aşılar
    Ansızın karşımızda beliren bir duvar
    Her şey ile hiç bir şey arasında
    En sahici olan şey olarak ölüm
    Sağ gösterip sağ vurur, hiç aldatmamıştır
    Hiç bekletmez, geç kalmaz kavline
    Tüm yarım kalan sulardaki aksilik
    Ölülerin hafızasındaki yeri bu dünyanın
    Yarım kalmış ekmekteki pay nafiledir
    Yıldızlara bakamıyorsak o çatılardan
    El ele, hep beraber atlamalıdır
    Zaten, kimin rezidansı daha büyük ölümden?
    Sorulacak bir soru varsa
    Kendimizden başlamalıdır
    En bilinmezi kendisidir insanın
    istese de atlayamaz, boş bırakamaz
    Dünya denen şeyin de özeti
    Selahaddin Eyyubi’nin tabutundan sarkan eli
    Buradaki rızık buraya kadarmış dendiği vakit
    Başlayan asıl filmdir
    Adınız bir istatistiğe veri olur
    Bir kuşun yükseklik korkusudur ölüm."
    0 ...