*Hamile bir kadının çiçek gibi bakılması gerekiyor. Kaynana dırıltısı, karı-koca kavgası olmamalı. Tuvalet terbiyesi korkunç önemli. Bebeklikte korteksin hiçbir fonksiyonunu kullanamıyorsunuz. Poponuzdaki kakayı ve çişi birileri temizleyecek. ileri ülkelerde kadına doğum sonrası iznin iki yıl verilmesinin sebebi budur. Anne eli dışında bir el, bebeğin poposuna değmemeli. Bir de titiz birinin eline düştüyse, erkek bebeğin poposunda kulak çubuğu kullanır. Global bilgi şu: Erkek bebeğin anüsüyle uğraşmayın, kız bebeğin de klitorisine dokunmayın. Ağızlarından salya akarak şöyle anlatırlar: "Doktor bey, ben onun yerim poposunu! ". Popoyu ısıranlar, öpenler, pipiyi ağzına alanlar var. bunlar bu konularda gelişmiş ülkelerde enseste girer. Mahkeme kararıyla çocukları ellerinden alınır. Bizde sevgi zannediliyor. Bebekken yapılan darbelerin açılımı eşcinselliğe-maçoluğa varabilir. Gidip zavallı hakeme aynı gırtlaktan "ibne! " diye bağırır. Projeksiyon... iki adımda bir "Yerinde duruyor mu? " diye pipisini yoklar. Çünkü o anal erojenlik aşağıdan yukarı, "Ben burdayım hemşerim! " dediği zaman, büyük bir çoğunluğu "aşırı pipi meşgalesi semptomu" yaşar. Korkunç büyük cehalet ve yanlışlıklar...
*Erkek bebekte anüs uyarımı çok yaygın, ama hepsi homoseksüel olmaz. Diyelim ki, rahim libidosu kullanan anne bebeğin poposunu ikide bir öptü! Sünnet yüzünden pipiye de bir darbe vuruldu! Bu aşamalarda deneysel anlamda üçüncü bir darbe olursa çok büyük bir çıkmaz olur. Bu durumlar onu araba düşkünü, çeteci yapabilir. Savaşların kaynağı, rahim libidosu kullanan kadınların sebep olduğu bebeklik dönemindeki popo uyarımıdır.
*sünnet ise Ya iki yaş altında yapılmalı kaçırılırsa dokuz yaş üstüne yapılmalı iki yaş altında korteks çok kurulmadığı için travma çok yüksek olmaz. Dokuz yaş üstünde de artık bilinçlendiği için "yumurtanın sarısı, gitti pipinin yarısı" gibi yaygın şakalardan fazla etkilenmez.
dokuz yaş altında yapıldığı zaman Sünnet kastrasyon korkusunu aşırı hale getirir. Adamı empotans yapmaz ama erken boşalmaya neden olur. Yani vajina korkusu olur.
*Rüyada ve gerçekte, anne kalp ritmini taklit eden müzik dinlemek, ana rahmine gerileme eğilimi taşır. Dokuz ay on beş günde kaydedilen en yüksek ses, anne kalp sesidir; dumçık-dumçık-dumçık... Benim gençlere öğüdüm, bu müzikleri dinlememeleri...
*kadın bekarsa ve cinsel yaşamı yoksa gençlik yıllarında köpek beslememelidir, besliyorsada asla yatak odasına sokmamalıdır. Çünkü köpek bir nevi bebek yerine geçiyor. Bir bakıyoruz ki kadın evlenmekten ve doğurmaktan vazgeçer hale gelmiş. "Benim köpeğime yan baktı, bebeğime yan baktı" diye adamı kovalıyor. Yanlış. 45'e kadar çeşitli nedenlerle doğuramamış bir hanımefendiye, "Al bir köpek, bebeğin gibi bak" diyoruz.