atlattığınızı sandığınız anda bir iddaa kuponunuz son maçın 88. dakikasında yatar. kazanacağınız paranın hayallerini kurmaya başlamış olduğunuzdan yıkıma uğrarsınız. birden bire herşey çok boş ve anlamsız gelmeye başlar. ertesi gün durum ağırlaşır. ruh gibi ortalıkta dolaşırsınız. 2. gün sonunda intihar düşüncesi tekerrür etmeye başlar. sonrasındaki 3 gün çeşitli zamanlarda sürekli ölmeyi hayal eder durursunuz. haftasonu tatil gelir, cumartesi sabahı bi sucuk kokusuyla uyanırsınız. hayat ne güzel lan dersiniz , birden herşeyi ne kadar büyüttüğünüzü düşünürsünüz. gününüz çok güzel geçer. akşamına otobüste gelirken yanlışlıkla geğirirsiniz. sabahki sucuğun son koku molekülleri burnunuzdan çıkar ve bakmakta olduğunuz seksi hatunun burnuna ulaşır. kokuyu alıp size tiksintiyle baktığını görürsünüz. gece uyuyamazsınız, ben ne zaman öleceğim diye düşünürsünüz. ailenizin bu duruma katlanabileceğini falan bile düşünürsünüz. sabah ruh gibi kalkıp 1 dilim ekmeğin yarısını ve az bir peyniri yersiniz. yarım bardak çayla 2 sigara içip bön bön işe gidersiniz. etrafınızdakiler sorup durur hayırdır kötü duruyosun...
gel de anlat amk "geğirdim kızın yüzüne o da tiksindi moralim bozuldu ölmeyi düşünüyorum" diye.
böyle bişeydir majör depresyon. yakanızı bırakmaz. olur olmadık şeylerden tetiklenir ve olur olmadık şeylerden sona erer. herşey düzeldi dediğiniz anda yeniden başlar. ilaç tedavisi gereklidir evet. en kötüsü de bunların çok saçma olduğunu bilmenize rağmen baş edemiyor olmanızdır.