kadın erkek ilişkileri değil de insan ve mevkii ilişkileri olarak bakalım.
piç erkek dediğiniz olaydan da nasibimi az buçuk almışım, efendi erkek dediğiniz olaydan da, saftirik erkek dediğiniz olaydan da.
cesaret toplamama gerek yok. hafif mantık çalıştırıp 'lan ne kaybedebilirim ki?' diye düşünerekten atıldığım bir olayı insanlar hayretler içinde izlerse adım 'piç erkek' mi olur?
sınıfıma girip uslu uslu oturup kimseye dalaşmadığım, ancak sınavlardan da sağlam sayılabilecek notlar aldığımda adım 'efendi erkek' mi olur?
bir kızı sevmişimdir. söyleyecek cesareti bulamamışımdır. biri gelip kızın üzerine konmuştur. uzaktan uzağa izlemişimdir. adım 'saftirik erkek' mi olur?
hayatın ne getireceği bilinmez. önemli olan ise bir davranış alışkanlık haline gelmemelidir. başka seçenekler, mantıklar, davranışlar, duygular. bir insan yaşıyorsa yaşıyabileceği tüm duyguları* yaşamaya çalışmalıdır.
hoca bir laf eder. öğrencimiz 'hocam o öyle değil böyle' der. hoca veya patron veya baba. fark etmez. sonra zararlı çıkar. bu insanımız da 'bilgili ama enâyi erkek' mi olur?
demem o ki, onun bunun lafına bakmayın. siz kendiniz olun. şaşıran şaşırsın, kırılanın gönlünü alın, kıskanan kıskansın, savaş açanı umursamayın. kafanıza göre yaşayın lan işte. ama ezbere yaşamayın lan. ezbere cidden yaşamayın.
