gezi parkı ve mısır katliamı

entry16 galeri
    12.
  1. Birbiriyle karşılaştırmak doğru olmadığı gibi, birbirleriyle olan benzerliklerini yok saymak da pek doğru olmayan olay.

    ilk olarak, 300 kişinin öldürülmesiyle, 5 kişinin öldürülmesi arasında fark yoktur. Nicelik yapılan katliamın değerini arttırmaz. Katliamın insanlık dışı oluşu, ölü sayısı ile doğru orantılı değildir. Bu sebeple, Türkiye'de devletin polis gücünün beş canı katletmesi ile Mısır'da ordunun yüzlerin canını alması aynı şeydir. ikisi de baskıcı, dediğim dedikçi, eleştiriye tahammülü olmayan, insan haklarını tanımayan güçler tarafından yapılmıştır.

    ikinci olarak, bu karşılaştırma bir çelişki ortaya çıkarır. Bu çelişki, Mısır'daki demokrasiye bok atanların, kendi ülkesindeki antidemokratik hareketleri görmeyiş olmasında ortaya çıkar. insan hakları ve özgürlük sadece, kendi düşüncelerine ve insanlığına hak ve özgürlük tanımak değil, bu hakları ve özgürlüğü hiçbir din, ırk, ülke, grup ayırmadan uygulanmasını istemek ve bunun için mücadele vermektir. Eğer siz sadece kendinize müslümansanız(!) savunduğunuz şey temel insan hak ve özgürlükleri ve bu bağlamda demokrasi değil, sadece ve sadece kendi çıkarlarınızdır.

    Mısır'da ordu, türkiye'de siyasi iktidar... Baskı ve zulmün, özgürlük kısıtlamasının, demokrasiyi hiçe saymanın, hangi kurum tarafından yapıldığının bir önemi yoktur. Ordunun yaptığı baskı ve zulm darbeye; siyasi iktidarın yaptığı baskı ve zulm dikta rejimine götürür.

    Son olarak, gezi eylemcilerinin mısır'daki katliama sessiz kaldığını belirtilen kendine müslümanlar, bağdat'ta bebekler katledilirken ne yapıyorlardı, diye sormak gerekir. Cevabı verelim, tezkere ile, bu katliama ortak olmaya çalışıyorlardı. Uğur Mumcu'nun deyişiyle, ölenin insan olduğunu ama ölmeyecek olanın insanlık olduğunu unutmayalım.
    0 ...