genellemeler yoluyla ''maldır, saftır'' tarzı cümle boşanımlarıyla ne kadar da bilimin, araştırmacılığın izinde ifadelere rastlıyoruz. Dimi ?
Asıl konuya gelirsek bu konuyla ilgili trabzon ve ilçelerinin hatta köylerinin geçmiş zamanlarda hangi milletten ve dinden insanlarla dolu olduğunu trabzon ve çevresinde kullanılan yer adlarının kimlerden ve nasıl geldiğini ele alan yakın zamanda vefat etmiş yazar ilyas karagöz'ün trabzon yer adları adlı kitabı mevcuttur.
Oradan da edinmiş olduğum bilgiler doğrultusunda söyleyebilirim ki, geçmiş zamanlarda buralarda yaşamış olan rumlardan söz edilmektedir. Hatta ve hatta köy isimlerinin eskileri incelendiğinde türkçe'de görmeye alışık olmadığımız bir dil mevcuttur. Günümüzde bile köyler bu isimleriyle anılır fakat resmiyette yer isimleri büyük ölçüde türkçeleştirilmiştir.
Köyleri hane hane incelediğinizde 3 müslüman türk hanesi, 2 hrıstiyan rum hanesi tarzında ve buna yakın ifadelere rastlamak gayet mümkündür.
Dolayısıyla 100 yıl öncesine gidildiğinde bir rum gerçeği vardır, kaldı ki osmanlı zamanında dahi pontus rum imparatorluğu'nun var oluşu bu durumu gayet normal kılmaktadır.
laz mevzusuna değinirsek, trabzon'da laz vardır belki ama göç yolu ile trabzon'a yerleşmiş durumdadır. Çünkü gerçek lazlar'ın rize-pazar'dan sonra hopa dahil olmak üzere yer alan bu bölgede yaşadıkları bilinmektedir.
Yoksa herkes bilmelidir ki, bir trabzonlu ya da samsunlu laz değildir. Ama şaka yollu yapılan söylemlerde laz ifadesinin yakıştırıldığı zamanlar da olur bir trabzonlu'ya.
Lazlar hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler bence tsira ile iletişime geçebilirler.
He, ne diyorduk şimdi?
Trabzonlular lazdır, rumdur, aptaldır, maldır, gereksizdir, sizden olmayandır, genellemelere maruz kalandır.