aslında güzel uyumuşssundur ama alarmın çalmasıyla berbat bir hal almıştır.
çift kişilik yatakta kendini cenin pozisyonunda bulmuşsundur, yedek yastık bacaklarının arasında, açık bıraktığın pencere içine ciğerlerine kadar bir soğuk taşımış geceden sabaha kadar. boğazında pis balgam birikmiş. kollarında tarifi imkansız ağrılar uyanıp uyanıp bir şekilde dalmışsın. kesik uyku, kesik rüyalar. saat 11'e ayarlanmış alarm hayatın götüne sokulmuş bir parmak misali. dolapta 1 çift incir, siyah kabuklu, yiyesim var hem de kabuklarıyla. bu denli açsın gerçek hayat neonlarına. odanın, yarı açık kapısı hüzünle bakıyor salona ve sen yatakta anadan doğma üryan böyle rahat yalnız ve umarsız. derken gövden, başın, bacakların, kolların ağır aksak ve kopuk bir şekilde kalkarsın kahve tonu çarşafın boğucu renginden. geride iz.
aynada baktığın yüz, kirli sakal, dağılmış saçlar. duşta eksik şampuan, bitik sigara ölü gibi bir koku üst kattan sinen duvarlara. üstüne çektiğin anlamsız şeyler, bir domates bir salatalık yarım da bir yoğurt günün başlamış. sokağa çıksan aydınlık vardır. aylardan ağustos lakin dışarıda boğucu bir hava.
bindiğin araba gittiği yol, yol boyu ölüme sebep olabilecek bir kaza atlatıyorsun ve ne tesadüfdürki 200 m. ileride yolun ortasında yan dönmüş şahin marka bir araba. arabanın önünde sere serpe uzanmış bir insan. nar gibi kanı akmış asfalta cansız duruyor orada öylece. cansız, kas katı kesilmiş öylece duruyor orada. geçip gidiyoruz, dönüp bakıyorum hızla uzaklaşıyoruz ölümün gerçekliğinden.
böyle boktan, böyle salak böyle böyleyken böyle.
kirvem tommiksim hallarımı aynı böyle yaz.
"
Yürek kemiğiyle lades tutuşuyor iki çocuk!
misafir oyuncu bir terkediş biçimi
ile ellerim vücudunun prömiyeri!
Aynı ahır adına koşan acılarımız var bizim!
amatör balıkçının leğeninde iki istavritiz seninle
ölüme beş kala ölümle canlı telefon bağlantısı kuran!
dibi senin aşkında gizlenen kırılgan bir aysberg bu tufan !
"