aşkı aşk olarak ancak böyle kadınlar yaşar. melek yüzlü temiz kalpli kadın.
''Hamile kaldım.
O çocuğu doğurmayı çok istedim.
Çocuğumun babasının o olmasını her şeyden çok istedim.
Bunu söylemenin kolay ve kulağa daha az manyakça gelen bir yolu yoktu, o yüzden doğrudan Bu çocuğu doğurmak istiyorum dedim.
Ona kahkaha atmayı, yüzmeyi, koşmayı, deli gibi bağırmayı, özgür olmayı, dağlara çıkmayı, hayatı bir türlü doymak bilmeden yemeyi, yaptıklarından keyif almayı, ne yapıyorsa tutkuyla yapmayı, saçmalamanın zevkini, vicdanı, bir filmin alakasız bir köşesinde ağlamayı sen öğret istiyorum. Onu sırtını kaşıyarak uyut, kimselere veremediğin o kalbindeki sevgiyi ve ilgiyi ona ver, bencilliğini onunla yen istiyorum. Nasıl güzel bir baba olacağını biliyorum, senden bile daha iyi biliyorum ve inanıyorum. Senden kendimle ilgili hiçbir şey beklemeden bunu istiyorum.
Olmaz dedi.
Düşündüm.
Kendimle ilgili en ufak bir korkum yoktu.
Çocuğumu tek başıma büyütebilirdim.
Ama bunu bir insana yapmaya hakkım var mıydı?
içimdeki canlı yalnızca bana mı aitti?
Ona rağmen, onun bebeğini doğuracak kadar bencil olabilir miydim?
Ya o bebeği aldırmak...
Hangisi daha büyük bir bencillikti?''