Orhan Pamuk'un yeni romanı Kafamda Bir Tuhaflık'ı heyecanla beklerken, Ben Bir Ağacım adlı yeni seçme parçalar kitabının yayımlanmasına şaşırdım açıkçası. Ben Bir Ağacım, hâlâ Pamuk'un herhangi bir kitabını okumayan varsa, yüksek giriş bir nevi. Yazarın, Kara Kitap, Benim Adım Kırmızı, istanbul, Öteki Renkler isimli kitaplarından parçalar içeriyor. Seçkinin orta yerinde ise yazarın yeni romanı Kafamda Bir Tuhaflık'ın kahramanı Mevlut Karataş ile tanışıyoruz. Kırk sene öncesinin Duttepe'sinde, sosyo-kültürel sınıf farklarıyla örülü bir metin, bu. O zamanın siyasi ve toplumsal atmosferi belli ki Pamukun yeni romanında ustaca arka plana yedirilmiş. Farklı karakterlerin ağızlarından ilerliyor hikâye, bu da metni zenginleştiren ve güçlendiren bir özellik. Kafamda Bir Tuhaflık'ı daha da heyecanla bekliyorum şimdi...
Ara sıcak niteliğindeki Ben Bir Ağacım, ağırlıkla Kara Kitap ve Kafamda Bir Tuhaflık'tan alınan kısımlardan oluşuyor. Hatta Kara Kitap'ın en güzel iki kısmı, " Alâaddin'in Dükkânı " ve " Boğaz'ın Suları Çekildiği Zaman ", Ben Bir Ağacım'ın kapanışını yapıyor. Yazarın 80'li yıllarda yayımlanan romanlarındansa hiçbir bölüm yok.
Seçkideki her bölümün başında, o bölümde kimin konuştuğunu belirten notlar var. Örneğin, kitaba adını veren " Ben Bir Ağacım " bölümü, Pamuk'un Benim Adım Kırmızı romanından ve bu bölümde yazar, 1591 yılında, istanbul'da bir kahvehanede meddah bir ressamın yaptığı ağacın ağzından konuşuyor. Bu, size de çok ilginç gelmiyor mu ?
Kapağında bizzat Orhan Pamuk'un bu kitaba mahsus yaptığı sevimli ağaç resmiyle bu turuncu seçki bize neler söylüyor? Yazarlardan seçme öyküler, şiirler ya da parçalar meselesi genelde ürkütür beni. Pamuk'un " Şimdiye kadar yazdığım sayfalardan, en kolay anlaşılabilir ve en güçlü olanları seçmeye çalıştım " dediği bu sayfalar birlikte nerede duruyor? Parçaların yer aldığı kitaplara bakınca yazarın seçkiye 90larla başladığı görülüyor. Daha öncesi yok bu seçkide.
