aslanın miyav demesiyle başlayan olaylar silsilesini anlatır.
her şey aslanda başlıyor azizim. aslan miyav demese minik fare kükremeyecek, kedi fareden korkmayacak ve sonunda pırrr uçmayacaktır. peki her şey kediyi korkutmak için mi yapılmıştır? eğer öyleyse bu fare ile aslanın iş birliği yaptığına dair güçlü bir emaredir. fakat kediyi korkutmak için kükreyen farenin, aslanın miyav demesine ihtiyacı var mıdır? işte diğer bir soru işareti de burada oluşmaktadır. bunun dışında şöyle bir genel inceleyecek olursak aslan miyavlamış, fare kükremiş buna karşılık kedi pırr uçuvermiştir. esasında kedi burada görevini yapmamıştır. aslanın miyavlayıp farenin kükrediği yerde kedi de farenin çıkardığı sesleri çıkarmalıdır ki iş bölümü esas amacına ulaşsın. nitekim kedinin bunu yapmamasının en büyük sebebinin 3. mısrada belirtilen kedinin korkmuş olmasına bağlıyoruz. şayet korkmasaydı, işler normal gitseydi kedi büyük ihtimalle farenin çıkardığı ses neydi amına koyim diye düşünecek mal mal sesler çıkartacaktı. belki de fare sesini bilmediğinden kendisini saf ayağına yatırmıştır. bu konuda tam emin olamıyoruz. burada bir bilinmezliğin içinde kaybolmamak adına fareye odaklanıyoruz. neydi bu farenin çıkarı? sırf kediyi korkutabilmek adına işbirliği için anlaştığı aslana ne vaadetmişti? aslan bu anlaşmayı neden ve ne karşılığında kabul etti? koskoca ormanlar kralına böyle basit numaralar yakışıyor muydu? sağda solda hakkında atıp tutmalarından endişe duymuyor muydu? aslan ile fare arasındaki anlaşmanın hükümleri neydi? işbirliği sonucunda kedi eğer ki korkmamış ve/veya uçmamış olsaydı anlaşmanın koruyucu hükümlerinin yaptırımları neler olacaktı?