Maurice Ravel'in, bir kokteylde gördüğü ve anında aşık olduğu* kadından sonra, eve giderek bestelediği eser. Eserin kendisinde bir dokunulmazlık, giderek artan frekansta bir erişilmezlik zaten var, ki bu da sanırım o kadının erişilmezliğini sembolize ediyor. Bu arada eğer bununla ilgili bir film çekecek olsaydım, kesinlikle başrol için ilk teklifi Lana Del Rey'e götürürdüm; zira erişilmezlik mefhumunun vücut bulmuş ve sonra da tanrılaşmış hâli oradaki*.