hürriyet gazetesinde bir haberi yayımlandığında, insana kendisini bir film de gibi hissettiren paşa asker. haber aynen bu dur;
"derecik karakolu'nda bir gece karyolada uyuklamaya çalışırken başıma doğru büyük bir kan basıncı hissettim. o güne kadar hayatımda ne iğne bilirim, ne ilaç, ne hastalık. ayağa kalkıp duvara tutunarak kendimi yandaki uyduruk tuvalete zor attım. yüzümü yıkadım, geçer gibi oldu, sabah bir baktım ki alt ve üst çenelerimdeki sapasağlam dişler sallanıyor. idare edeyim diyorum ama konuşmada zorlanıyorum, kahvaltıya indik. kimse fark etmeden önümdeki tuzluğu bir peçetenin içine boşaltıp cebime koydum. şemdinli'ye gitsem dişçi bulurum ama, oradan ayrılacak saniyem yok. hemen yukarı çıkıp lavabo aynasının karşısında sallanan iki dişi elimle tutup
çıkarttım. alt çenedekileri tuttum, bir türlü çıkmıyorlar. sen misin çıkmayan, komando bıçağımı baldıra bağlayan ipi çıkarttım, o da kalın geldi. kafaya koymuşum, o iş bitecek, ipi ortasından keserek incelttim. dişlere sıkıca bağlayıp hızla çektim, lavabo kan içinde kaldı. peçeteye boşattığım tuzu kanayan yaralara bastım, yıkadım yine bastım. sonra birkaç sigarayı parçalayıp tütünleri yerleştirdim ve masaya geri döndüm. "
ayrıca hulki cevizoğlu'nun "başına torba geçirilen askerlerin başında siz olsaydınız ne yapardınız? " sorusuna, "aynı şekilde cevap verirdim... " diye cevap vermiş, aslan yürekli general. tabii, nasil oldu da tumgeneral likten emekli oldugunu anlayamıyorum, normalde en azindan bir ordu komutanligi yapmasi gereken bir durumu var ama orada sanırım bir tsk' ya bir küskünlük hadisesi var. *