bugün çok yıpranmış hissediyorum sözlük. hala uykum yok, kafam bir çok soru cevap birikmiş, yeni farkına varıyorum. geçen sene bu zamanlarda nasıl olduğumu hatırlıyorum da, zaman gerçekten mucizeler yaratıyor bunu fark ediyorum. ne kadar yalnız hissetmiştim kendimi, etrafımdaki insanlardan, sözde dostlardan soyutlanmıştım, gerçekte düşündüklerimi paylaşamıyordum. sonra kendime acıdım, aşık oldum, acı çektim, terkettim, ihanete uğradım, ağladım, ağladım ve ağladım. ama ne var biliyor musun?
şimdi hepsi birer rüya gibi geliyor.
yeni biri var, ondan hoşlanıyorum. tamam aslında bu doğru değil, o benim istediğim kişi değildi , sadece istediğim kişiyle olamayacağımı anladığım anda karşıma çıktı, ve evet, ne yazık ki onun arkadaşı, fakat cesaretini seviyorum, bir araya gelebildiğimizde ona her şeyi anlatmak istiyorum.
sanırım büyüdüm.
çünkü o aşk oyunlarının hiç biri artık doğru gelmiyor. bundan sonraki yapacağım şey dürüst olmak.
20 yaşının ümitlerine yakışmayacak olaylara şahit oldum, sokaklardan başka evleri olmayan insanlara, ihanetlere, şiddete, ölüme. aslında ölüm artık bir dost gibi geliyor. onu böyle görünce korkmuyorumda hem. belki de bu gördüklerim yüzünden uyuyamıyorum diyorum bazen. başka bir açıklama bulamıyorum.
canımı yakan bir boşluk var hayatımda. hayır, sevgili olmayacak kadar büyük bir boşluk bu. çocukken büyükler gibi düşünmek zorunda kalmıştım, sokakta koşturmayı özledim. şimdi yapmaya kalksam deli derler herhalde.
artık hayatımda bir sevgili istediğimi de inkar edemem. birinin olmasını istiyorum, ona güvenmeyi ve sarılmayı. umarım bu sefer doğru kişi için istiyorumdur bunları.
neyse bu kadar duygusallık yeter. özüme döneyim ben yine. ne de olsa hayat bir sahne, eh ne derler bilirsin sözlük, pratik mükemmelleştirir.