Herşeyden önce birşey ne kadar çok ise o kadar değersiz olur tezinden yola çıkarak durumu söyle açıklamak lazım.
Mevcut piyasada büyüme hızından yani talep edilenden daha fazla para piyasaya enjekte edilir ise (bkz: emisyon) bunu gören bireyler anında tepki göstereceklerdir. Ilk olarak fiyat ayarlamaları sonucunda 1 tl verip almış olduğunuz ekmek bir anda 1.25 hatta 1.5 tl ye çıkabilecektir. Bu durum enflasyon denilen olguya sebep olacaktır. Enflasyon; fiyatlar genel seviyesinde ki sürekli artış olarak tanımlanır, yani sadece örnekte ki ekmek değil ekonomide işlem gören tüm parasal değerler etkilenecektir. Enflasyona ayak uyduramayan sabit gelirli bireyler ise gün geçtikçe alım gücünü kaybedecek ve daha fazla para talep etmeye baslayacaklardir. Talepleri yerine gelmeyen sabit gelirli bireyler ise çeşitli tepkiler ve protestolar ile taleplerinin bir kısmını yerine getirmeyi başarabilecek (bkz: enflasyon uyarlaması) piyasaya daha fazla para enjekte edilecek. Bu durum sonucunda baştaki durum tekrar başgöstermiş olacak ve bu şekilde spiral meydana gelecektir.
Ayrıca devletin sürekli para basması sonucunda (bkz: para ikamesi) ve (bkz: dolarizasyon) başgösterecek yerli paraya olan güven azalacaktır. Ayrıca devletin para basarak elde ettiği (bkz: senyoraj geliri)nden mahrum kalınacaktır. Tabi bununla beraber (bkz: gibson paradoksu) durumu ortaya çıkacak faizler tavan yapacaktır.
Bu gibi durumlardan dolayı ekonomi çıkmaz bir yola girecektir. Bunu önlemek içinde devlet bir sürü para basmaz.