üstün zekalı ve özel yetenekli öğrencilerin sınavla seçildiği devlete bağlı eğitim merkezleridir. sınavı iki aşamalıdır. ilk aşama yazılı sınavdır ve öğrencilere mantıkla ilgili sorular sorulur. bu sınavı geçen öğrenciler ise sözlü mülakata alınırlar. bu mülakat iq testi ile birlikte öğrencilerin karar verme yeteneklerini de ölçen sorulardan oluşur. bilim sanat merkezlerinde eğitim 6 aşamalıdır ve her aşamada dersler ve gruptaki öğrenci sayısı azalır. öğrenci ders seçemez. öğretmenler kendi derslerinde yetenekli olan öğrencileri seçerler.
sanılanın aksine ders anlatılan bir kurum değildir bilsemler. size havuzdan mikroskopla inceleyebileceğiniz bir damla su verirler ve gerisini siz tamamlarsınız. surekli olarak araştırma ve inceleme hali içinde olur öğrenci. toplam 10 saat ders varsa bunun 1 saati teori 9 saati pratiktir. kendi adıma fizik ve tarih derslerinde eğitimime devam ettim proje aşamasında(dedim ya 6 aşamalı eğitim diye. proje en son aşamadır), fizikte özel olarak yoğunlaştığım alan elektrikti. derse gittiğimizde koca sınıf tahtası minik minik yazılmış fizik denklemleriyle dolu olurdu. alırdık elimize gerekli malzemeyi deneylerimizi yapardık. öyle ilkokul ya da lise seviyesinde deneyler değil. teoriler, ispatlar, hatta ortaya koyulan yeni denklemler. teoriyi zaten ilk aşamalarda öğreniyorsunuz bu merkezlerde. edebiyat dersi alan proje aşamasında kitap yazardı mesela.
türkiye'nin ihtiyacı olan kurumlardır bunlar. üzerine çok daha fazla düşülmeli. öğrenciyi yorar ama bıktırmaz. öyle güzel öyle değerlidir.
