yarım yamalaktır o. aklında, her anında geride bıraktıkları vardır.
aslında hepimizin çok iyi bildiği ve dinlemekten-okumaktan sıkıldığı bir durum. fakat dilde tüy biter, bu durumun acısı bitmez. uzaklardakini, geride kalan anlayamaz. sevdiği yeri terketmek durumunda kalmış birisi dünyanın o sıcak merkezine milyarlarca kilometre uzaklıkta duyumsar kendisini.
içten içe, "zamanı ıskalıyorum, zaman akıyor, her şeyi kaçırıyorum" diyen pis bir soytarı gülümsemektedir size. yine de noksan, eksiksinizdir ya artık bir kere, doğru düzgün cümleler de kuramaz olur, delirirsiniz.
uzaktakinin bir tek ümitleri vardır. bir de kalabalığın içerisinde dahi dünyanın en çok terkedilmiş sokağı gibi hissetmesine yol açan yalnızlığı. içi dışına çıkmış, herkesin burun kıvırdığı bir yalıntı.