Akıl hastanesinden kaçmış iki delinin aşkı biri diğerine "biraz mantıklı ol"dediğinde biter.
Ben bu güne kadar mantıklı olunduğunda doğru sonuçlar veren bir aşk hikayesi görmedim. Kimse görmemiştir,mantıklı düşününce siz de bunun doğru olduğunu görürsünüz .
Geçmişte tanıdığım biri vardı. Hayatının aşkı olduğunu düşündüğü kişiyi tam 3 yıl boyunca sevmekten vazgeçmedi. Onun için içti, ağladı, aradı, hastanelik oldu, klinik deneylerde kullanılacak derecede acı çekti. Aşk zorlayıcıdır, aşk orangutandır , aşk borsadır, içinde olduğu her durumda sevmeye devam etti. Kalbi iktidarda olan her kadın gibi trajedisini sık sık değiştirdiği saç renkleri süsledi. Zurnanın keman sesi çıkardığı kritik es işaretinden sonra her şey olmasını istediği gibi gelişecekken izmir-istanbul arasında geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti.
Gördüm ki, akıl hastanesinden kaçmış iki delinin aşkı şarampole yuvarlanabilir.
Ben 7 yaşındayken dedem yaklaşan kurban bayramı için bir koyun almıştı. O zamanlar chopin kimdir bilmiyordum, henüz hiç masturbasyon yapmamıştım ve komşumuzun kızı memesine dokunduğum tek karşı cinsti. Masumdum.Koyun ben ve komşu kızı arasındaki arkadaşlık kendi sınırlarını aşmıştı. Buradaki sınır kelimesinin anlamının marjinal bir boyutu yok. Zaten o sıra marjinal diye bir kelimeyi bırakın, marjinal dediğimiz kesimin kendisi bile henüz yoktu. Bence tanrıların kendilerine inananlardan böyle sevimli hayvanları kurban etmelerini istemesi son derece saçmaydı.
O koyunu son gördüğümüzde gözyaşlarımızdan oluşmuş bir derede akıntıya kapılmıştı. Ne yöne doğru boğulduğunu görmemiştik ama suyun renginin bir süre sonra kırmızı olacağını ikimizde biliyorduk. koyunu alıp evimizin önünden geçen derenin kenarına inmiştik, suya girdik biraz serinledik, koyun da serinlesin istedik, Koyun akıntıya direnecek kadar iyi derecede yüzme bilmiyordu, ne kadar açılması gerektiğine yönelik hiç bir fikri de yoktu. Oradan uzaklaştık. Sonraki yıl babam istanbul'da iş buldu. Mercedes O 304 marka bir otobüsle istanbul'un yolunu tuttuk. Takip eden 22 sene hiç et yemedim, komşu kızını bir daha görmedim ve dedem koyuna ne olduğunu hiç bir zaman bilmedi.
Koyunun evimizin önünde akan derede geçen hazin yolculuğundan 20 yıl kadar sonraydı.