esma' nın babasının, kızı için yazdığı mektup okunurken başbakanın ağlamasıdır.
ne olursa olsun gencecik bir insan daha gitti bu dünyadan. yaşayamadıkları ve asla yaşayamayacaklarıyla birlikte. Türk, Mısırlı, Afganistanlı hiç farketmez. Ben genç yaşta ölen her insan için üzülürüm.
Başbakan ağlama sebebi olarak kendi çocuklarını düşündüğünü ve bu yüzden kötü hissedip ağladığını belirtmiştir. Sorulması gereken soru şudur: binlerce şehidimiz, Gezi olaylarında ölen gençlerimiz ana-baba evladı değil midir? onlarında annesi babası yok mudur? onlar da genç yaşta bir çok şeyin tadını bile alamadan, kurdukları hayallere kavuşamadan ölmemişler midir? nedir esma'yı onlardan farklı kılan? Gezi'de katledilenlerin adı bile anılmazken, ölen Esma için bu kadar göz yaşı dökmek adil midir, insanlık mıdır?
bu göz yaşları da politikadan başka bir şey değildir, kimse kusura bakmasın. Gezi olaylarında ölenler, yaralananlar, işkence görenler terörist, Mısır'da ölenler mazlum, şehit öyle mi? yazıktır, günahtır. 'ben haklının, ezilenin yanındayım.' imajı vermek için akan bir kaç damla göz yaşından gayri hiç bir şey değildir o göz yaşları.