Kendilerini bir perdenin arkasına saklayıp, kendine olmayan bir gizem ve karizma yükleme çabasındaki dengesiz ve şekilci zırtapozlar.
Nedir lan bu halleriniz? Vallahi gına geldi. Kendinize gelin lan bir an önce. Tamam anlıyorum kişiliğin yeterince oturmamış, asosyal, gerçek yaşamdan kopuk bir şekilde tüm gününü sözlük karşısında mal mal ekrana bakarak geçiriyorsun ama insanda biraz gurur, biraz samimiyet olur be. Gogol'un ölü canlar'ına özenen bir üslupla kafesin ardında hapsedilmiş, olmadığın biri gibi görünüp direnmeye çalışıyorsun bazı gerçeklere. Başkalarının yazdıklarına, hayal güçlerine imrenerek bakıyorsun o sabitlenmiş oturgacında. Yazık yazık. Birazcık gücün, kendine güvenin varsa çıkarsın herkesin karşısına. Ama herkes gibi sen de gün gelecek o'nun önünde eğilip ellerin havada gökyüzüne baygın baygın bakarak ondan af dileyecek, dizlerine kapanacaksın. Ama o çok değerli yazar seni asla ve asla affetmeyecek, süründürecek. Çünkü her zaman, her yerde bir numara. Kabul edilene dek.
Bu arada bahsi geçen affetmeyen yazar, jacky joner. Kendisini çok az tanırım ama çok iyi yazıyor be. Ellerine sağlık jackycim. Böyle devam et. Takipçinim.