bütün gece tuğba özay ı tartışan ve dünyaya bambaşka bakmamızı sağlayan güzide program.
konu tuğba özay dan açılmışken, birden 80 darbesine geçiebiliyor. daha sonra türkiye nin politik tavrına yeni tezler üretiliyor.
yani biz bile yurtta 24 kişilik koğuşa ve bu koğuşun doğal aromasına rağmen, bu kadar geyik çeviremiyorduk.
galiba önemli olan anlatığınızın ne olduğunu ve nelerden oluştuğunu seyirciye anlatmak. tuğba özay ın yaptığı tehditten bahsederken, tehdit kavramının ne olduğunu, bu olgunun insan yaşamı üzerindeki etkilerini falan anlatıyorlar bu programda. alt tarafı unutulmuş bir mankeni, gün yüzüne çıkaracaksın, ne uğraşıyorsun felsefeyle? kızıştır arayı, hele bir de birirlerine küfrettirmeyi başarırsan oldu bitti işte.
ha bu arada, tuğba özay ın "ya ben katil tutmadım, sadece bir büyüğüme şikayet ettim. lafında kastettiği büyüğünün ismi cabbar kibaroğlu. yahu kardeşim sonra diyorsunuz ki, sözlüklerde hakkımızda yazıp çiziliyor, isteyen istediğini yazıyor. e ben şimdi nasıl yazmayayım, isimden tutsan soyisim düşüyor elden. soyaddan tutsan ad keza düşüyor elden.