şu laftan bile rahatsız olmayan insanlar olduğunu göstermiştir bize.
hala anlamadınız arkadaş şu politikada yanlış giden bir şeyler var. Siyasi görüşü ne olursa olsun mısırda olanları kimse savunamaz. hiç kimse beğenmediği bir siyasi görüşü protesto ettiği için öldürülmemeli, gözaltına alınıp işkence görememeli ve fişlenmemelidir.
Ne mısırda, ne türkiyede.
Ama uluslarası diplomasi farklı birşeydir. ince dengeler üzerine kurulur. 40 yıllık kankanla sohbet eder gibi "olm siz de şike yaptınız lan" diyemezsin. devlet kültürü diye birşey var. hele ki kaç bin yıllık bir geleneğin sahibi olan bir devletin başındayken biraz da olsa dış siyaset anlayışında birşeyler almış olmak gereklidir. bugün tükiye dünyanın en güçlü devleti değildir ama tarih çok net bir şekilde gösterir ki fırsatları iyi değerlendiren devletler dünya devletlerine dönüşürler.
peki şu anda o fırsatlar var mı? biz nasıl değerlendiriyoruz?
- Ortadoğu yeni şeklini alıyorken bütün komşularımızla kavgalıyız,
- En yakın komşularımızı savaşa soktuk, yetmedi bir de hakaretler yağdırdık,
- Ortadoğuda varlığı önemli olan devletlerin neredeyse tamamına kaos hakim ve biz de ırak tan beri bu olayların içindeyiz,
- Avrupaya tam entegre olduk artık doğuyla ne işimiz olur desen, verdiğimiz onca imtiyaza, okumadan imzalanan onca belgeye rağmen bu da yok. yani kısa ve orta vadede bu insanlarla beraber yaşayacağız,
e ne oluyor da birden külhanbeyi kesiliyoruz? bu nasıl bir politika? kendimizi nerede görüyoruz?
hala bu yanlışlıklara rağmen savunanlara sözüm şu, bu iktidara oy veren herkes bu politikadan ve bunun sonuçlarından sorumludur. ister bu dünyada diyin ister öbür dünyada.
