kısa mesafede çekilen taksici tribi

entry1 galeri
    1.
  1. doktor randevuma geç kaldığım için gerçekten mecburiyetten taksiye bindim. yer: mecidiyeköy. oturdum bir güzel, 1 saat minibüsle gelmişim zaten mecidiyeköy'e, ayakta, ter kokan insanlarla. yanımdaki adamın kısa kollu gömleği o kadar bolmuş ki, karşıdaki adamla kesişmişiz. velhasıl kelam, ben taksiye bindim.

    hay binmez olaydım. "ya biliyorum kısa mesafe ama, beni nişantaşı'na götürür müsünüz? doktor randevuma 10 dakika var, yetişemem!" (bak bak, özür de diliyorum.)

    adam arkaya bir döndü, pir döndü. öyle bir baktı ki, doğduğum günden bu yana insanlara yaşattığım tüm pislikleri, kötülükleri tekrar yaşadım. ne pis, lanet bir insan olduğumu kabullendirdi bana adamın bakışları. arabayı motorda hareket sensörlü bomba varmış da bir an önce patlasın istiyormuş gibi çalıştırdı.

    çıktık yola, "trafik var ben sizi osmanbey metro'da indireyim." dedi. ya ne olacaktı yarrak herif? istanbul'da yaşıyoruz. trafik olmayacak da ne olacak? madem burada indirecektin beni, ben niye bindim. asıl mesele burdan yürümek zaten.

    "peki ehehe." dedim, "borcum ne kadar?"

    "on beş lira" dedi. kız halimde kafa mı atsam, taksisine düz kontak yapıp mı kaçırsam, trafikte onu şöfor koltuğundan Gta stili çekip mi atsam, ne yapsam. o yolu bilen bilir, cevahir'in önünden osmanbey metro çıkışına kadar hani.

    "buyrun tabii hihih." dedim ama o 2 saniye gibi geçen arada paraya tükürmüş falan da olabilirim, hatırlamıyorum. adam resmen intikam aldı benden iki adımlık yol için taksiye bindim diye. neticede ben beş liralık yola, on beş lira vererek, üstüne on dakika da yol yürüyerek ve randevuma geç kalarak dersimi aldım. bir daha da cevahir'in orada dikildiğim zaman önümde hiçbir taksi durmadı. ne yapmışsa artık, çay ocağındaki kankalarını mı örgütlemiş yarrak herif...
    0 ...