şahsi menfaatleri doğrultusunda en yakın arkadaşını bile sırtından vurabilecek potansiyele sahip, dünyayı kendi zikinin etrafında dönüyor zanneden oportunist. sırf avrupa'da top koşturacağım diye takımına 5 para kazandırmadan takımını yüz üstü bırakıp giden şöhret budalası vefasız futbolcuların ruh ikizi.
döndüğünde, davullu-zurnalı-kırmızılı halılı bir karşılama hayal eden bu yazarın karşılaşacağı tablo ise suratına bir tokat gibi inecektir. sözlükte hiç dostu olmadığını farkedecektir. halbuki moderatörlerle zamanında yediği içtiği ayrı gitmeyen biriydi. adminlerin sevgilisi, gönüllerin sultanıydı. istatistiklerin zirvesindeki entryleriyle başlı başına bir sözlük olmuştu. yalan mıydı lan bunların hepsi be sözlük. hayallerimle oynadın lan allah'sız.
evet, itiraf etmeliyim ki bu entryde kendimi anlatıyorum. sözlüğün kilometre taşlarından birinin ibret dolu hayat hikayesini bir yazı dizisi halinde ilerleyen günlerde sizlere aktaracağım. bu piyasa çok nankör a dostlar çok. ulan veda entrysinden sonra bir allah'ın kulu nick altıma bir entry girmez mi ya. nasıl insansınsınız lan siz? sokayım böyle dostluğa. hepinizin kirli çamaşırlarını tek tek çıkaracam lan ortaya, ziki tuttunuz valla. halbuki neler hayal etmiştim geri dönerken.
hiç bir şey zoruma gitmedi lakin kimsenin gidişimi göstermek adına hanımını çağırmaması çok zoruma gitti. "hanım koş hyperstatics sözlüğü terketmiş" başlığını çok bekledim a dostlar. çok kırgınım çok. olur olmadık her yarraama hanımı çağırıyorsunuz ama arkamdan su dökmesi için bile hanımınızı çağırmıyorsunuz. gün gelecek o popülerliği tekrar yakaladığımda "ne olur bana ayar verme diye yalvaracaksınız. ama bu sefer acımak yok dostlar bilesiniz. biraz körelmişim. özellikle tanım konusunda oldukça zayıf ve eksik gördüm kendimi. nerdeee o eski betimlemeler. nerdeeee o 238 kelimelik rekor tanım cümleleri. acelemiz yok zamanla hepinize gereken ayarları verecek seviyeye ulaşacağım... jgkldjgkldjglkdjfglkjdg
aslında bu ayrılık esnasında yurtdışında ki bir kaç sözlükte yeni heyecanlar adına şansımı denedim. gurbet ellerde aradığım ortamı bulamayınca geri dönme geri kararı aldım. özellikle kanada'nın en popüler sözlüğünde celebrity olmama rağmen sözlük içi çekişmelerden rahatsız olup ayrılmak istediğimi belirttim. başta sözlüğün admini olmak üzere tüm moderatörler ve türk diasporasının önde gelen isimleri gitmemem için kampanya üstüne kampanya başlattılar. "gitme" dediler. "illede vatanım" dedim. "seç beğen sözlük kızları emrinde" dediler. "bize yakışmaz" dedim elimin tersiyle ittim. "iyi lan siktir ol git" dediler. "ağzınız bozmayın lan orssspu çoçukları" dedim ve hemen uzaklaştım oralardan. pek hoş bir şekilde ayrılmadım ancak kaliteli yazardan anladıkları su götürmez bir gerçekti. zaten ülkemizde benim gibi onlarca cevher harcandı ve yok oldu. benim gibi değerlere yabancıların sahip çıkmasına alışığız... pehpehpeh.
buraya taparcasına bağlı kalmamın nedenini çok düşündüm lakin adam gibi bir cevap bulamadım. 4.murat'ın "bağdatı almaya çalışmak, bağdatın kendisinden daha güzeldi" sözü belkide benim bilinçaltımda yatan gerçeğin en güzel şekilde kelimelere dökülmesidir. piyasada ki bütün sözlükleri fethedince anladım bunu. bonservisi elinde olan bir ronaldinho misali teklifler aldığım bir dönemde zall'ı kıramadım. ssg'nin bizzat bir akşam yemeği esnasında moderatörlük teklifini zall'a verdiğim bu söz nedeniyle geri çevirdim.
ayrıca hiç bir allah'ın kulununda "baba senin eski entryler nerde ya" dememesi de beni çok şaşırttı. bende otisabi gibi bir dönüş yapmak istiyordum. eski entrylerimle çok yakında sizlerleyim deyip sözümde durmamak istiyordum. silecem lan bu gece hepsini. ulan yediniz bitirdiniz lan bir efsaneyi... daraldım lan.