gönderilen tebrik mesajının mantığını kavrayamamış, karakterinin zayıflığını sözlük içi mesajlaşma gibi basit bir iletişim şekliyle bile zorlanmadan gözler önüne seren, hayatı boyunca hiç bir konuda tebrik edilmemiş ne oldum delisi. muhtemelen akraba evliliğinden olan bir homosapiensin akıllara zarar ego mastürbasyonu.
attığım tebrik mesajı yazdığın o entrye olan hayranlığımdan değil, entryi yazarken ki hissiyatı o duyguyu kıskandığımdan tebrik mesajı attım. yoksa ona çok benzer, hatta ondan daha güzel entryler yazabilirim ama gel gör ki, yine sende ki o bir türlü yaşayamadığım duygudan yoksun yazılacak bu yazılar. işte tebrik mesajının altında yatan gerçek budur. rahatladım ohh.
mesajlaşma esnasında verdiği cevaplarda ki ukalalığın etkisinden aylardır çıkamadığım bu nahoş durumun baş kahramanı şimdi kimbilir nerelerdedir. açıkçası buralarda olduğunu hissediyorum. şu an bu entryi okuduğunu da biliyorum. çık erkek gibi ortaya, tavuk gibi saklanma.
sabahtan akşama kadar online olmasına rağmen, "arada bir girip bişeyler karalıyorum, ne yazık ki sizleri yazılarımdan mahrum bırakıyorum, umarım beni mazur görürsünüz" gibi bir mesajı kim unutabilir a dostlar. çok zoruma gitti bu laflar, sanki karşısında sözlük dünyasının en rezil yazarı varmış gibi bir hava estirdi. evet kabul ediyorum, ezildim. karizmasıyla beni yerle bir etti. belki entryleri beş para etmezdi ama benden daha karizmatik ve kuuldu.
bu entryi yazmak için sözlükten ayrılmasını bekliyordum. beklediğim gün geldi. evet sözlük, ben bir korkağım. o buradayken yazamadım bunları. korktum. kendisinden ve burada ki çetesinin üzerime geleceğinden korktum. ayrıca koskoca bir fake nick ordusuna sahipti, korkmamak elde değil. sadece fake nickleriyle beni reşat çalışlar'ın sitelerine kapak yapardı. reşatcım bile benimle t.şşak geçerdi. bi hoş oldum ayol.
geçen günlerde uludağ sözlük moderasyonundan biriyle bir disco'da eğlenirken bu nacizane sıkıntımı anlattım kendisine. kendisi yeliz yeşilmen'in "elemtere fiş kem gözlere şiş" adlı parçası eşliğinde çılgınlar gibi eğlendiği için beni pek s.klemedi lakin "bir yönetici bu kadar vurdumduymaz olmamalı, her daim yazarlarının sorunlarıyla ilgilenmeli. onlara şevkat göstermeli" dedim kendisine. "lan s.ktir ol git canımı sıkma" dedi. "kalbimi kırıyorsun babuş" dedim daha samimi olmak adına. "ne babuşu lan g.t uzak dur benden" dedi. aldırmadım. toyluğuna verdim. "kanka o p.çi sen attın demi sözlükten, canımsın" dedim ve bir makas aldım y.vşak y.vşak sırıtarak. çok sinirlendi biraz ağzını bozdu ama olsun ben severim kendisini.
bu kadar sinir iyi değil be babuş... jdkljsldkjaslsa