en azından drogba gibi bütün dünyaya parmak ısırtan bir oyuncuyu kendileri kapamadığı için rakibinin taraftarına laf atanlarınki kadar büyük bir ezik olmadıkları kesindir. drogbanın bu takıma yaptığı katkıyı göremeyen bir adam ya futboldan anlamıyordur, ya da andavallının önde gidenidir. sırf dünkü maçta bile ataklarımızı sürüklemesi, yerine göre hücum pres yaparak rakibin hızlı çıkmasını engellemesi, doğru ve akıllı pas tercihleriyle hücum gücümüzü artırması, son dakikalarda üçüncü stoper gibi davranarak rakibin pozisyonlarını engellemesiyle bize maçı kazandıranlardan birisi oldu. gol attı mı? atmadı. asist? o da yok. e tabi salağın birisi de çıkıp bu adam dün kaç gol attı ki konuşuyorsun diyebilir maçı izlemeden. ama maçı izleyenlerin hemen hepsi dünkü maçın en iyi iki üç isminden birisi olarak gösterecektir drogbayı.
bir de şu var. galatasaray taraftarı, yıldız oyuncunun büyüsünden çabuk kurtulan taraftarlardır. şimdiye kadar lincoln'de de, elano'da da franck de boer'da da gördük ki bu taraftar iyi oynamayan, mücadele etmeyen oyuncuyu bağrına basmıyor. jardel gibi bir gol makinası bile yeterince koşmuyor diye eleştirildi bu takımda. o yüzden sıkmayın siz canınızı. biz kimi bağrımıza basacağımızı biliriz.