hayat bazen; en acı yerinden koyar baharatı yanık yemeğin, beti benzi solar da çaktırmaz, akarsu yazgılıdır da hani hep gitmelere öykünen; çöle varamaz da yanar, yandırır en donuk yerinden zamanın...
bazen hayat; yola koyar akreple yelkovanı aynı eşikte, kaçan kovalanmaz o vakit, birbiri içinden geçen çemberler sigara dumanına yoldaş, güneşe kapılan gecenin sevdası kadar ayyaş, kuyruğunu yutan yılanın gözlerindeki o savaş gibi hani; hayat öyle kaypak bazen...
hayat bazen gözü yaşlı koyar baharı, yağmura yanıkken en çok, en çok suyu düşlerken bulutları kendine saklar tohum,filiz, dal budak salar da kupkuru;kupkurak kalıncaya...
bazen hayat; hükmünden sual olunmayanı sorgulatır da hani; hakkında en acı hükmü koyar; yargısız infazlara gebe bırakır soru işaretlerini, tek bir tekmeye hapseder ömrü, boğaza sarılan yağlı urganı ilmek ilmek saydırır son nefeste, iki ters bir yüz akan k'an davası düşer, müebbet yas'a kadar gereği düşünülür o dakka...
hayat bazen fena koyar; yerde adım adım sürüklediğin ç'akıl taşını gönüle siper eder, attığı çizik, attığı kazık, attığı yazık tüm ziyanlara bedellenir, bir tek o koyar!..