Ne Mısır'da ne de Türkiye'de nüfusun çoğunluğunu Müslümanlar oluşturmuyor. 'Adı Müslümanlar' oluşturuyor. "Adı Müslüman" diye bahsedilen bu kitlenin ise sadece isimleri islam'a uygun ve sorulduğunda "Elhamdülillah Müslümanım" diyorlar. Bunun haricinde ne cisimleri, kılık kıyafetleri, ne inançları ne de yaşam/hareket tarzları islam'a uygun...
Bu kitlenin mensuplarına dünyada müslüman muamelesi yapılabilir. Öldüğünde namazını kılanlar olabilir. Müslüman mezarlığına defin edilebilir ama ölüm anında ve sonrasında, ahirette, müslüman muamelesi yapılmaz. Din bir bütündür. Tamamını inkar etmekle, bir kısmını inkar etmek arasında fark yoktur.
Hz. Ebu Bekir (r.a.) 'islam'dan zekatı ayıranın, kellesini gövdesinden ayırırım. Üzerlerine islam ordularını gönderirim." buyurmuştur.
islam dünyasındaki bu vahim halleri düzeltmenin ilk ve en temel şartı, bu halde olunduğunu kabul etmektir. Düşmüş ama ayakta olduğuna inanan birini, ayağa kaldıramazsınız. Ayağa kalkmanın ilk şartı düştüğünü kabullenebilmektir.
