. . ..
Bu sonbaharı alın getirin yerine yazı
Saba yelini bekliyorum çayımın demi de hazır
Şişti eli nasır tuttu omuzları genç ihtiyarın
Hiç olmadığı kadar bir omuza var ihtiyacı
Bir soluk müsade et bir dirhem kazı
içine günah doldurduğum şu karanlık mezarı
Beni kurtaramıyorsan azad et, durma
Çek fişini beni ikiye bölen pirana dişli hızarın
Kazdığım kuyudayım, az mıyım suyuna
Ne götürdüm senden, duyulmuyor duyular
Ölüm battı doğudan yaşam doğdu batıya
Beni kaybettin üstadım ne yöndeydi pusulan
Demir aldın, sırtıma bindin
Sen sırtıma bindin fırtana dindi
Kayboldu adım bozuldu kimlik
Çözüldü düğümlerim tutmuyor ilmik
Balta vurdun gövdeme liğme liğme ettin etimi
Beni bu darağacında tutacak kalın bir ip getirin
içme şu pervasız dünya şerbetini, gönül
Çünkü onun umut ektiği hayr, şer getirir.
...
.....
--spoiler--