22 yaşındaydım. onca yıl geçmiş hala aynı soruları soruyoruz.
Deprem yönetmeliğimize göre yapılması gereken 4 yıllık bina nasıl domino taşları gibi birbirinin üstüne yıkılmıştı?
Bu binalara deprem kuşağında yaşadığımızı bile bile ruhsat veren belediyeler hayatın faili mechul katilleri değil miydi?
Sonra Gölcük depreminden sonra her gece yatağımın başına koyduğum o çantayı hatırladım.
Neredeydi acaba?
DASK diye bir deprem sigortası vardı; nasıl bir uygulama acaba?
Cep telefonumu her gece yatağımın başına koyup mu uyusam; ne olur ne olmaz acaba?
Evimiz yeterince sağlam mıydı acaba?
Deprem olunca ne yapmalıyız acaba?
iyi de ben bu soruları 99 depreminde de sormuştum.
Bulduğum cevaplar neredeydi acaba?
Yoksa hayatın faili mechul katillerinden biri de ben miydim?