Espri yapmayı da, yapılan espriye gülmeyi de anlamayan ne oldum delisi, şamda kayısı tadında yüzey insanının eylemi.
Yahu ne var bu dizide? Her hafta aynı teraneler, aynı sümsüklükler, aynı taklalar. Karakterleri zaten ayrı bir çarpma ve arak. Değerli ve sevgili sözlük okuyucuları, bilgili ve kültürlü olmak zor ve meşakkatli yolların terayağından kıl çekme tekniklerine uzandığı ince ve uzun bir yoldur. Algı ve sezgi kapıları açık ve dik olmalı her zaman. Bu diziyi izleyip de gülenler, -hadi güzel hatırınız için biraz hafifleteyim, bak normalde hiç yapmadığım şeydir, neyse- süzme peynirdir. Olmadı mı, daha da hafifleteyim o zaman süzmedir. Bi de o insanı salak yerine koyan o kahkaha efektleri yok mu, kudurtuyor beni ve ben dediğime göre sizi de kudurtuyor demektir. Çünkü benim gördüğüm ve tespit ettiğim herşey doğrudur, yanlışlığı kanıtlanamaz yani. Bu da öyle işte. Buna başka yerde ayrıca değinirim. Götünü kaşıyana da görgüsüzce kahakahasını fışkırtıyor, burun deliği oynayana da. Yahu insandan biraz güldürü ve kelime oyunlu espri yapma yeteneği olur be. Bir fıçı dolusu salaklığa ağızlarınızdan salyalar akıtarak, televizyonda ilk kez gördüğü reklama mal mal bakan küçük veletler gibi gülüyorsunuz. Yazıklar olsun hepinize, yazıklar.
Hee, size önerim; oturup çok sevgili ve ileride reytingleri alt üst edeceğinden emin olduğum flash tvdeki gerçek kesiti izlemeniz. Hem toplumumuzun sosyal yaralarına parmak basıyor, hem de nice hayat dersi veriyor. Oturun ve izleyin. Odun olmayın.
