bir şey tarafları tarafından bu kadar çok yalanlanıyorsa kesin doğrudur!
----- alıntı ------
- imralı'da devlet heyetiyle yapılan görüşmelerde, sürecin üç aşamadan oluşacağı öngörüldü. Birinci aşama, Nevruz'dan 1 Haziran'a kadar olan dönemi kapsıyor. Burada daha çok bizim adım atmamız gerekiyordu. Bunlar da; ateşkes ilan etmek, esirleri bırakmak ve silahlı güçlerimizi sınır dışına çekmekti. Bunları tek taraflı olarak yapmaya başladık. Yani arada bir pazarlık, imza atma gibi bir şey yok. Amaç çözüm için ortamın hazır hale gelmesini sağlamaktı.
edit: söylemin devamına bakın.
----- alıntı ------
imralı'daki görüşmelerde mutabakata varılan husus şudur: 1 Haziran'da savaş durdurulmuş, çatışmalar bitirilmiş ve silahlı unsurlar geri çekilmeye başlamış olacak.
----- alıntı ------
adamlar kendilerini meşru bir zemine oturtmuşlar, peşmergelikten çatışmadan çıkıp sanki ayrı bir devletmişçesine türkiye ile savaş yapmış olmaktan bahsediyorlar.
bu özgüveni onlara siz aşıladınız.
tebrikler akp. durmak yok yola devam!
edit 2: yazının devamı evlere şenlik.
----- alıntı ------
Bu aşama daha çok, devletin ve hükümetin atacağı adımları kapsıyor. Yasal değişiklikler, yeni anayasa yapımı gibi şeyler. Yasal değişikliklerin amacı da, yeni anayasanın önünü açmak, sonrasında Kürt sorununu anayasal çerçeveye oturtmak. Demokratikleşme reformlarıyla, bir bakıma yol temizliği gerçekleşecek. Bunun için de, ekimin ortalarına kadar bir süre öngörüldü. Devlet heyetiyle de konuşulan takvim böyleydi.
----- alıntı ------
pazarlık yok "aldım verdim ben seni yendim oynamaca var!". bu çok uzun oldu. pazarlık yerine daha sempatik bir kelime bulur artık akp - pkk koalisyonu.
(bkz: akp nin kelime oyunları)
edit 3:
----- alıntı ------
Bakın, geçmişteki çözüm girişimlerinin önündeki en büyük engel özel savaş rejimi ve Ergenekon yapılanmasıydı. Bu yapının en önemli hamlesi, Şubat 2008'deki "Zap Operasyonu", yani bize karşı geliştirilen kara harekatıydı. Bu operasyon başarılı olsaydı, AKP'yi de yok edeceklerdi. Operasyonu boşa çıkarmamız, hem savaş politikalarının geçersizliğini tescil etti, hem de Ergenekon'un tasfiye edilmesini mümkün kıldı. Bu da, barış sürecine kadar gelen yolu açan en önemli gelişmelerden biridir. Geçmişte içeride çözümün önünde duran en önemli engel, bugün yok. Ortadoğu'daki durum da, çözümü acil hale getiriyor. Suriye'deki gelişmelerden dolayı ABD de, süreci desteklemeye yakın duruyor.
Çözüm için çok önemli bir fırsat yakalamış bulunuyoruz ve önümüzde büyük bir imkân var. Bunu değerlendirmek için herkes üzerine düşeni yapmalı.