Yani nasıl insanlar olduk biz anlamadım. Ama Temmuz'un sonunda yaptığı bu talihsiz konuşmaya kadar Ömer Tuğrul inançer sevilen bir din adamı, tarikat lideri imiş. Nasıl insanlar olduk derken hoşgörülü, iyi bir hatip, bilgili bir insan olarak görünen bu kişi bile hamile bayanlara bakınca aklından neler geçiriyor acaba? "Karnı şişmiş" bir bayan görünce "Demek ki şu kadar zaman önce seviştiler diye muhasebesini mi yapıyor kafasının içinde... Yapsın, buna da lafımız yok. Ama bir insan, normal, sağlıklı bir insan bundan neden ve nasıl rahatsız olur ki? Bölünerek çoğalmıyoruz. Hepimiz annemizin karnından çıktık. Hatta Ömer Tuğrul Bey bile bu şekilde doğdu. Yani illa ki söylemek gerekiyorsa, evet anne ve babalarımız birbirlerini baştan çıkardılar, seviştiler ve neticesinde dünyaya geldik. Bunda rahatsız olunacak bir şey yok. Çünkü Allah tarafından bu şekilde yatatılmışız. Ben özellikle din insanlarının, muhafazakarların, ilahiyatçıların, aşırı dincilerin neden kafayı illa belden aşağı çalıştırıp da bir şekilde cinselliğe dayandıklarını anlamış değilim. Aslında elbette anladım da söylemeye dilim varmıyor. Cinsellik basittir çünkü. Herkesin bu konuda söyleyecek bir şeyleri mutlaka vardır. Ama ben dincinin, ilahiyatçının, muhafazakarın, aşırı dincinin artık sanattan da anlamasını, müzikten, bilimden, teknolojiden de anlamasını istiyorum. Bu konularda da söyleyecekleri raolsun istiyorum. Oyuncak bebeklerden tahrik olanından tutun da müritlerine badelemek adına cinsel organını tattıranları okumaktan bıktım usandım. Ömer Tuğrul inançer'in de hamile kadınlar görmekten rahatsız olduğu kadar teknolojik olarak bir atılım yapamamızdan rahatsız olmasını beklerdim. Hamile bayanları eşlerinin arabasına binmesini isteyeceğine o arabaları yapan neden bir Türk, müslüman ülkesi yok diye rahatsız olmasını isterdim. Ayrıca arabası olmayanlar ne yapacak. Arabası olmayan hamile bayanlar evlerinden dışarı çıkamayacaklar mı bu durumda? Ya çalışan hamile bayanlar ? Bu zihniyette olanlar için o bayanların da çalışmaması en iyisi anlaşılan. Hem hamile, hem çalışıyor olacak şey değil diye eminim deli oluyorlardır. Bu söylemlerin altında bu mu yatıyor yoksa. Bayanların çalışmasından bu denli rahatsız olunuyorsa "vay efendim başörtülü bayanların okuma hakkı" diye niye mızmızlanıyorsunuz. Bu denli büyük bir samimiyetsizlik olur mu? Ama asıl rahatsız olduğumuz nokta Ömer Tuğrul inançer'in bu hastalıklı ve tuhaf düşüncelerinden hiçbir muhafazakar basın kadrosunda çalışan kadınlarımızın rahatsız olmaması, kadın bakanlarımızın, AKP'li bayan vekillerin, vekil eşlerinin tek söz söylememesi hayret verici. Fatma Şahin, Aile ve kadından sorumlu devlet bakanımız... Neredeyse Kamer Genç'in üstüne saldıracaktı söyledikleri için. Ama Kamer Genç bu denli aşağılamamıştı ki kadınları. Aksine onların bulunduğu yere şimdilerde gözden düşen Mustafa Kemal sayesinde çıkarıldıklarını işaret etmişti. O laflardan delirircesine rahatsız olan Fatma Şahin'in kendi hamileliğinde evde oturmadığını da göz önünde bulundurarak bir kaç söz etmesini bekledik açıkçası. Demek ki kabul ediyorlar söylenenleri... Kadın saçından, kadının teninden, kokusundan, şeklinden tahrik olmak yetmiyormuş gibi hamile kadından da rahatsız olan bir zihniyet. Allah sonumuzu hayırlı kılsın...