şahsen; namazda gözü olmadığı için kulağı ezanda olmayan insan tipine örnek teşkil ettiğim için beni pek rahatsız etmese de hatta çok nadiren de olsa makamına göre iyi okunan bir ezan durup dinlememe vesile olsa da eğer bir kişi bile ezandan rahatsız oluyorsa bu ülkede ezan okunamaz. çünkü inançlar başkalarını rahatsız ederek yaşanamaz.
ilk entry de belirtildiği gibi;
başkaları da çıkıp sabahın 3 ünde başlamak üzere günde 7 vakit ajdar çalınmasını isteyebilir. ibadethanelerine çağrı "çikita muz" ile yapılabilir.
bir başkası topluluk da çıkıp her saat başı evlerinden son ses "yamyam style" çalmanın ibadet olduğunu iddia edebilir.
inançtır kimseyi ilgilendirmez, ibadet şekli.
ya her inanca özgürlük verilerek demokratik bir toplum olunur ya da her inanç yasaklanarak.
burada yasaklamak; belirli bir ses düzeyinin (insanları rahatsız etmeyecek) üzerine izin verilmemesidir, veya topluluğun kamusal alanlarda toplu ibadetlere izin verilmemesidir vs.
türkiye cumhuriyeti demokratik bir ülke değildir bu bağlamda, çünkü bu ülkede islam devlet tarafından desteklenirken diğer tüm inançlar devlet eliyle engellenir.
müslümanlar günde 5 kez bangır bangır ezan okutabilir ama bir başkası evinde her gün 5 defa yüksek sesle enigma dinleyemez mesela.
müslümanlar cuma günleri namaz kılma bahanesi ile yolları kapatabilir, trafiği engelleyebilir, insanların yollarını kullanmasını engelleyebilir, kaldırımları kaparatarak insanların caddeden yürümesine sebep olabilir, hayatlarını tehlikeye atabilir ama topluca bir parkta oturamazsınız mesela.
müslümanlar, düğün adı altında ve adına mevlit denilen ki yaz aylarında haftanın her günü maruz kaldığım işkence yöntemini dilediği gibi kullanabilir ancak bir hindu olarak inek besleyemezsiniz apartman dairesinde mesela.
kısaca türkiye'de ezandan rahatsız olma hakkı yoktur, devlet nezdinde. beğenmeyen siktirip gitsin denilir zaten hemen.
fakat mesele beğeni meselesi değildir temelde bir insanlık meselesidir.
ramazan denilen ayda eline davul geçirmiş bir orospu çocuğunun 2 yaşındaki yeğenimi her gece korkuyla sıçratmaya hakkı olmadığı gibi, yaz aylarını gürültülü bir işte çalışarak geçiren beni de piçin tekinin götünü yırtarak rahatsız etmeye hakkı yoktur(mevlitli düğün salonunun karşısında oturmak)
aslında olayın temeli;
bu ülke müslümanlarının insan olamaması sorunudur.
ilginç bir şekilde;
bu ülkede insanlığa karşı algılarını kapatmadan müslüman olamıyorsun.
sonrada küfredince niye küfrediyorsun saygı göster diyorlar.
e pezevenk;
önce sen bir insan ol, saygıyı öğren beni rahatsız etme, sonra ben seni rahatsız edersem beni dilediğin gibi eleştir.
sen insan oldun da bir şey mi dedik.
bir de modaya uyarak her lafında "çoğunluğun" lafını kullananlar türedi.
ulan sizin atalarınız "nerede çokluk oarada bokluk" demiyor mu amk.
