olasılık 1: "olayın gerçek olması"
böyle bir olay yaşanmış olması, olayda adı geçen polisin cezalandırılmasını gerektirmektedir. mevzuatı tam olarak bilmiyorum ama eğer açık alanda öpüşmek kanunen yasak ise bunu tespit eden polisin "kendisi ceza vermeye çalışmaması" zorunludur. polisin görevi kanunun çizdiği sınırlar çerçevesinde görevini yerine getirmektir.
kanun ihlallerinde polisin elinde insiyatif olmamasına rağmen insiyatif varmış gibi davranan memurlar, polisimize olan güveni zedelenmektedir. mesela otobüs durağına giren minibüsleri uyarıp oradan çıkartan polisler, aslında görevini doğru olarak yapmamaktadır. o minibüs trafik suçu işlediği tespit edildiği anda kanunen yazılması gereken cezayı yazmalıdır. çünkü ulu önder mustafa kemal atatürk'ün de dediği gibi "vazifeyi ihmale sürükleyen merhamet, memlekete ihanettir." Polisin merhamet etme ya da affetme ya da cezalandırma yetkisi yoktur.
olasılık 2: "olayın sahte veya abartılmış olması"
(#1635904) kaynak belirtilmediği için olayın sahte olma olasılığı da vardır. -miş li geçmiş zaman kullanılarak olayın ifade edilmesi olaya şahsen tanıklık edilmediği, bir başka ağızdan aktarıldığını göstermektedir. tespitin birebir gözlenerek yapılmış olması ya da kaynak belirtilmiş olması inandırıcılığını artırırdı fakat olay havada kalmıştır.
sonuçlar:
- kaynak yok. -miş li geçmiş zaman ile ikinci ağızdan anlatım.
- kaynak kesinleştirilmediği için ferdi olayın tüm polise maledilmesi sebebiyle polisin karalanması.
- konu din ile bağdaştırıldı. öpüşen bir çiftin tartaklanmasının ikinci ağızdan anlatılması olayını okuyup da bunu din, dinci, allah ile ilintilendirilmesini, entellektüel birikime ve akılcı düşünceye sahip olması gereken yazarlara yakıştıramadım. hatırlanırsa almanya'da bir otobüs şoförü dekolte giyen bir bayanı otobüsten indirmişti. ayrıca bir insanın sadece öpüşüyor diye tartaklanmasını direkt dine bağlamak hafif ifade ile "at gözlüğü ile olayları değerlendirmek"ten başka bir şey değildir.
- bir kaç yazarın olayları enine boyuna tartmadan ve düşünmeden yorum yaptığı aşikardır. ortada ikinci ağızdan bir iddia var fakat sanki kesinliği kanıtlanmış gibi yorumlar yapılmakta. hani bir yazar çıkıp da benim de başıma geldi yazmış olsa daha bir inandırıcı olacak fakat şu ana kadar bu konuda herhangi bir beyanat yok. ben kendi başıma geleni anlatayım. ben de moda sahilinde sevgilimle çok öpüştüm. bu arada geçen polisler de oldu. şimdiye kadar bir müdehale ile karşılaşmadım. (hatta bir gün yanımızdaki çift öpüşmeyi sevişmeye çevirmişti. sadece yoldan geçen teyzeler laf atmıştı. onun dışında bir tepki gelmedi.) kendi şahsi deneyimimden bu olayın ferdi bir olay olduğunu düşünüyorum.
açıkçası yarının temeli 'genç'lerimizin bu kadar sığ düşünmesi beni bir kez daha gelecek açısından endişelendirdi. lütfen yazmadan ya da eyleme geçmeden önce düşünün. çünkü hakikaten geçmişte sadece birilerinin gaza getirmesinden mukallit gerçekleşen olaylardan vatanımız çok çekti. lütfen daha sağduyulu olunuz.