cumhuriyet mitinglerinde, orda burda çankaya'ya türban'ı çıkarmayız diyerek abdullah gül üzerinden türkiye'de yaşayan kocaman bir kesime senin bu ülkedeki yerin belli mesajı veriyordu. bugün mağdur falan olduysa milletten erdem beklemesin, fazlasıyla lütuf olur çünkü. mağdur edildiğini düşünen insanların hepsi için de geçerli bu. çok pislik bir komploya kurban gitmiş olabilirler, hukuksuzluklar, adaletsizlikler, sahtecilikler olmuş olabilir. ben buna razı mıyım hayır, bunu kabul etmek mümkün değil. ama insandan sayılmayan, başörtüsüyle, varoşluğuyla, köylülüğüyle, cahilliğiyle tepeden bakılan insanlardan bugün aman dilenmemek lazım. aman vermeyeceklerdir çünkü. çünkü bu operasyonları yapanlar, bu ezilmişlerin adına ve çıkarına yaptıkları iddiasındalar. ezilenler de çarkları döndüğü için olanı biteni siklemeyip bayram seyran derken unuturlar gider.
darbeler mağdurlar doğurdu, o mağduriyette güçlü bir iktidar. bu dava da mağdurlar doğuracak. o mağduriyette yeni bilenmişlikler. iki kutuplu türkiye'nin makas araları iyice açılıyor, hayra alamet değil bunlar. akp hükümetinin ne kadar demokrat olduğunu "kafası kıyak nesil istemiyoruz" söyleminden anlamak mümkün. bu demokratlığa rağmen ordunun bir numarasını terörün bir numarasıyla aynı ölçekte cezalandırmak demokrasi mücadelesi değil de hesaplaşma mı diye düşündürdü beni. tuncay efendinin başlığında ergenekon değerlendirmesi oldu ama napalım.
