Davayı üç senedir yoğun izleyen biri olarak şu teze inandım: TSK'da üç kanat var: Milliyetçiler, Natocular ve Avrasyacılar. Özellikle,ABD nin Irak'ı işgali ve PKK ya desteğinin, apaçık ortaya çıkmasından sonra TSK içindeki Avrasyacı grup güçlendi
ve Rusya ve Çin ile NATO dışında yeni ittifak arayışlarına girdi. Tabi ki uluslararası güç TSK'nin sistem dışına çıkmasına
izin vermedi ve Balyoz ve Ergenekon ile Avrasyacıların askeri ve siyasi (işçi partisi) kanadını tasviye etti. Operasyonlar sırasına içerde cemaati kullanırken , hükümetide kendisine karşı darbe olacağına inandırılıp pasifize edildi. Böylece hükümet olanlara seyirci kalıp, geçmişinde intikamını aldığını sandı (bkz Yalçın Akdoğan, Egemen Bağış). Ama aslında olan, ABD ve batının istemediği bir oluşuma Türkiye'de gerekiyorsa hukuğu guguk yaparak engel olabileceğini göstermesidir. Şimdi buna sevinen kıt beyinliler, Mursi'nin başına gelenlere bakıp egemen güçlerin neler yapabileceğini iyice kestirsin. Şunu unutmayın , keser döner sap döner gün gelir hesap döner. Ama maalesef bugün olduğu gibi yarın hesap dönsede hep kazanan egemen güçler olacaktır. Tam bağımsızlığın değerini anlamayan kurumlar ve oluşumlar, batının uşaklığını yapmaya mecburdur .
Doğu Perinçeği, Yalçın Küçüğü ya da ilker Başbu'ğu sevmeyebilirsiniz (bende sevmiyorum) , ama şunu unutmayın bugün onların içeride olmasının tek sebebi , ABD ve batının tekerine çomak sokmalarıdır... Dün 28 Şubat'ta topluma ışık yandırıp söndürenler bugünde 70 yaşında ki adamları Öcalan'dan daha korkunç halk düşmanları olarak lanse ediyorlar. Ama hak var ve zalimlere meyledene ateş dokunur ...