çocukluğa dönmek

entry15 galeri
    9.
  1. bugün çoçukluğumun geçtiği o evlere gittim. yollar, sokaklar kokuları bile değişmez mi? değişmemiş.
    kreşime gittim bahçesinde sayısızca anım canlandı. oyunlar, danslar, kardeşimi koruma içgüsü orada gelişti mesela. hapisane gibi geliyordu bana halbuki beş yıldızlı tatil köyü olduğunu şimdi anlıyorum. ilk okula başladığım okula gittim kapanmış. arkadaşlarım, oyunlarımız tenefüste koşuşturmacalar. sonra ilk okula başladığım ev. harabe olmuş bu günlerde. kardeşimle aynı yatakta uyurduk. tavanı çökmüş. o evde biz ne kadar mutluyduk neler atlattık neler. eve kaç kere hırsız girdi, ben sokakta oynarken kaç kere bitlendim annem beni günlerce temizledi, kızamık olduk kardeşimle, akşama kadar oynamanın keyfini orada yaşadım. ama hep hayalimiz vardı daha doğrusu annemin hayali. hep kendi evimiz olsun diye duğa ederdi. oradan taşındık başka bir eve gittik ağaç kokan bir eve. kocaman bahçesi vardı. orada ilk köpeğimizi aldık. bir hayvanı ne kadar sevebileceğimizi onunla anladık. o köpek değil bizim aileden biriydi. sevinen üzülen ve en önemlisi seven bir varlıktı. orada yaşlı bir komşumuz vardı. belki seksen yaşlarında bana hep gençliğini anlatırdı. öyle bir anlatırdı ki ben oradaymışım gibi canlanırdı herşey gözümün önünde. ikinci dünya savaşını görmüş bir kadındı. ben orada yaşamaktan çok mutluydum. semti biraz kötüydü ama insanları çok iyidi. ardaşlarına karşı adaletli olman gerektiğini ben orada öğrendim. saat 4 olmasını iple çekerdik sonra oyun oyun. gerçek mi cesaret mi diye bir oyun vardı. başımızı ne tatlı belalara sokuyordu. türkçe okuma yazma ben o evde öğrendim. o yaz bisiklet sürmeyi öğrenmiştim. kaç kere düşüp dizlerimi kanatmıştım ama sonunda büyük yokuştan aşağa bisikletle inerken uçma hissini tatmıştım. tatmak o tatmak. uçmanın kanıma karıştırdığı adrenalinin tadı bir başka. ve sonra baya zengin bir semtte taşındık. insanlar havalı çocuklar havalıydı. oynuyorduk ara sıra ama hiç eski tadı yoktu çocukluğun. ondan sonra kitapları sevmeye başladım. onların içindeki karakterler daha samimi gelmeye başlamıştı. oradanda kendi evimize geçtik.
    ama bugün bütün bu yerleri gezerken o kadar garip oldu ki içim. direklere asılan ölüm ilanları. hepsi tanıdıktı. nasıl gittiniz ki dedim. komşularımız.. akşam olunca onlarda dışarı çıkardı kapının önüne bizi izlerlerdi bir yandan da günlük telaşlarını konuşurlardı. arada çöpçatanlık yaptıklarıda oluyordu ama bütün mahalle bir aile gibi hissediyordum ben. nereye gittiysek bu böyleydi. belki çocuk olmanın verdiği saflıkla herkesi seviyordum.
    beni ben yapan yerlerdi onlar. bir küçücük kasaba ve benim için bu kadar değerli burası. nereye giderse gitsin insan koptuğu yerleri unutamıyormuş derlerdi. yaşayınca öğrenmek başkaymış. nereye gidersem gideyim burası çağırıyor beni. *
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük