sana diyecek sözüm kalmadı, bırakmadın ki ey sen! yürünmeye yürünmeye aşınan patikaya döndü içimin ana yolları, ah!
sana diyecek sözüm yok ama emin olduğum bir his var ki; o an, içimin rafından bir vazo düştü yere de kırıldı, bitti.
sana diyecek sözüm çok; kaybetmekten korkmamak için sahip olmayacaksın hiç bir şeye; hele sahipliği sadece bir izafilik ve ezası kar ise...
ve sana yazdım bu yazıyı ey "ben"; yeter!