galatasarayımızın ilk yarı oynadığı kötü futbolu ikinci yarıda oynadığı güzel futbolla telafi ettiği maç. devre arasında nasıl bir konuşma yaptıysa artık, ikinci yarı bambaşka bir galatasaray seyrettik ve bu durum kesinlikle rakip taraın yaptığı oyuncu ve taktik değişikliklerden kaynaklanmadı. elbette bunların da etkisi olabilir fakat ikinci yarıda takımın özgüven seviyesi resmen bir kaç kademe artmıştı. bu da 2013-14 sezonu için de en önemli silahımızın fatih terim olduğunu gösterir.
gelelim futbolculara:
muslera, sırf kurtardığı penaltı için bile övülmeyi hak ediyor. fakat oyunun genelinde de gayet iyiydi ve yavaş yavaş sezona hazır bir görüntü sergilemeye başladı.
hakan balta, başlarda beni çok korkutsa da defansif anlamda fena da değildi. en azından bir kaç hafta öncesine göre çok daha iyi bir görüntü sergiledi. yine de hücum organizasyonlarında rierayı aradı gözlerimiz. ama 6 yabancı kuralı yüzünden kendisini görmek zorunda olacaksak eğer, en kötü maçı bugünkü gibi olsun diyelim.
chedjou-dany; chedjou biraz daha oturdu sanki. penaltı pozisyonunda şanssızdı. o topa başka türlü müdahale edemezdi. rakip oyuncu da pozisyonu görünce kendisini fazla zorlamadı ve penaltıyı aldı. bu bakımdan dany'nin pozisyonu ile kıyaslarsak eğer, chedjou penaltıı yaptı demektense rakip penaltıyı aldı demek daha doğru bence. tabi yine de istenilen performanstan çok uzakta chedjou. dany konusunda pek çok kişi onun kendisine aşırı güvendiğini savunuyor. bence sorun aşırı güven değil. geçen sezon da çok kritik yerlerde bu tarz müdahalelerde bulunuyordu bu adam. açıkçası pek çok maçta bu adamın cesaretine hayran kalıyordum. şimdi ise o müdahalelerinde topu sık sık kaçırıyor. bu tarz sert ve aktif savunma yapan adamların konsantrasyonunun çok üst düzeylerde olması gerekir. dany'nin konsantrasyonu şu anda çok düşük görünüyor. zamanla toparlar muhtemelen ama o zamana kadar pimi çekilmiş bomba gibi dolaşacak etrafta.
eboue: fazla söze gerek yok. ilk sezonki performansını anımsattı. savunmada, özellikle ilk yarıda, hataları oldu. ama zaman zaman çok iyi bindirmelerde bulundu ve penaltıyı kazandıran isim oldu.
melo-selçuk: tıpkı geçen sezonun başlarındaki görüntüyü sergilediler. melo hazır olmadığı vakit selçuk iki kişilik oynamak zorunda kalıyor. bu da orta sahanın verimini düşürüyor. melo da öyle bir adam ki, hazır olmadığı zaman hücuma çıkarken kaptırdığı toplar neticesinde çok tehlikeli pozisyonlar vermemize sebep oluyor ve maçın en kötülerinden oluyor. ama günündeyse de takımı hücuma sürükleyip rakibi orta sahada durdurarak takımın en iyilerinde oluveriyor bir anda. bugün de hem ilk yarıdaki kötü futbolun hem de ikinci yarıdaki iyi futbolun mimarlarındandı. selçuk ise her zamanki gibi istikrarlı bir oyun sergiledi. onun yeteneklerindeki bir futbolcunun kötü oynaması gerçekten zor.
amrabat: çok iyi top sürüyor, adam geçiyor ama... birisi bu adama futbolun bir takım oyunu olduğunu öğretsin! yanındaki adama pas veremezsen. ver kaç yapmak, boştaki adamı görmek, gerektiğinde atağın olgunlaşmasını beklemek varken olur olmaz yerlerden kaleye şut atıyor. bugün de aynısını yaptı. drogbayı da zaman zaman çıldırttı. fatih terimden bir iki uyarı yerse biraz olsun kendisine gelir herhalde. ama şu haliyle bile lazım bir oyuncu. takımı hızlı çıkarabilen az sayıdaki oyunculardan birisi.
hamit: artık iyice umudumu kestim kendisinden. ya sağ beke monte etmek lazım veya yedeğe çekmek lazım. topu her aldığında taç çizgisine inip rakibe kaptırmasından biz yorulduk, kendisi yorulmadı. kendisini toparlarsa her zaman takımda kendisine yer var. ama toparlamayacaksa yedek kulübesi onu bekler.
sneijder: top rakipteyken pek etkili değil. ama yine de geçen sezonki haline göre daha iyi bir durumda. bugünkü maçta da çok harika değildiyse bile kötü de sayılmazdı. bu sezon kendisinden beklentiler yüksek.
drogba: yönetime naçizane tavsiyem, bu adam ile sözleşme uzatılsın. 38inden sonra stoper olarak kullanalım. ilk yarıda ceza alanından çıkmakta güçlük çeken savunmaya zaman zaman destek verdi. ikinci yarı takım toparlanınca da hücumda klasını konuşturdu. bu sezonun da en önemli isimlerinden birisi olacak gibi görünüyor. topu yumuşatıp şut çektiği pozisyon, ilk kontrolü yaparak adam geçtiği pozisyon falan gösterdi ki bu adama yaşı sorulmaz. burağın da titreyip kendisine gelmesiyle beraber çok daha iyi bir duruma gelir diye düşünüyorum.
ama yine de bu takımın hazır olduğunu söylemek zor. aslında özellikle sağ kanata ve de sol beke takviye de iyi olurdu. fakat şu anki yabancı sınırlaması sebebiyle çok zor görünüyor böyle bir şey. en azından bir iki tane genç yerli alıp takımı gençleştirmek gerek.