Bazen sinirden kendinizi kesecek noktaya getirsede insanı, çoğu zaman o masum, içten, meraklı, şapşal soruları cevaplamak en büyük zevkiniz bitmek bilmeyen mutluluğunuz oluverir..
Geçen gün iftar sofrasında abim, yengem, ben ve yeğenim Aziz (ki kendisi henüz 5 yaşında) yaşadığımız dialog;
Abim - karım ya pul biberde getirsene sofraya çorbaya katayım.
Yenge - tamam bitanem.(sofradan kalkar)
Aziz - babaaaaaaaaaaaa
Abim - efendim oğlum ?
Aziz - baba benimde karım olucak mı ?
Abim - (gülümseyerek) olur tabi oğlum inşallah büyüyünce ama..
Yemeğe devam edilir..
Aziz - babaaaaa
Abim - efendim oğlum ? (Hafif sert)
Aziz - baba benimde oğlum olucak dimi ?
Abim - inşallah oğlum, Allah nasip ederse olur tabi..
Yemeğe devam..
Aziz - babaaaaaa.
Abim - efendim oğlum yaa!
Aziz - baba benim oğlum olursa adını ne koyucam biliyor musun ?
Abim - he ne koyucan ?
Aziz - Ufuk koyucam. (abimin ismi)
Abim - hahahahahah niye lan kerata belki daha güzel isim koyarsın ?
Aziz - yok baba. Ufuk koyucam. Hani sen öleceksin ya, o zaman Ufuk yaşıyıcak...........