türkçenin okunduğu gibi yazılmaması

entry16 galeri
    11.
  1. yazının dilin gelişmesine ve değişimine ket vurduğunun bir göstergesidir. şimdi kullandığımız iyi kelimesine türkçenin ilk devirlerinde -yazı bu kadar aktif değilken- edgü denilmekteydi. Bu kelimede ilk önce g fonemi düşmüş ve edü olmuş sonra d/y değişimi ve sonrada ses incelmesiyle bu güne iyi diye gelmiştir. Şimdi ise günlük kullanımda iyi yerine i: (ii ya da uzun i) sesi çıkarıyoruz hatta kısa mesajlarda da bu şekilde kullanılmaktadır. Bu durumda değişimin karşısında durulmamalıdır bence. TDK bu tür değişimleri dikkate alarak yeni yazım kılavuzu hazırlaması gerektiğini düşünmekteyim.
    Başka bir örnek ise alfabemizde ğ harfi vardır. Ancak bu yumuşak g sesi sadece yazı vardır. Yumuşak g sesini konuşmada bilinçsiz çıkaran bir insan evladı yoktur. Çıkaramaz. onun yerine ünlü harfi uzatarak o sesi vermiş oluruz. ÖYle bir sesi çıkarabilsek olsak alfabedeki diğer 28 harf gibi kendine ait ses olurdu yumuşak g demezdik. Bu durumda türkçede klasik gramercilerin öğrettiği gibi 8 ünlü olmadığını görürüz. uzun ünlülerle bu rakam 20lere kadar çıkmaktadır. Örnek verecek olursak ağaç kelimesi bu şekilde yazılır ama kimse ağaç şekilde dilinin ortasını damağa yapıştırarak ağaç demez onun yerine a:aç (aaaç) der.
    Bu durumda şu kanıya varabiliriz türkçe okunduğu gibi yazılmaz.
    Ancak şunu da söylemek gerekir benim ya da yukarıda verilen örnekler istisna olarak kabul edilirse istisnalar kaideyi bozmaz.
    Karar sizin.
    Bence konuşma dili dikkate alınarak yazım kılavuzu güncellenmelidir. YUmuşak g konusunda da bazı radikal değişimlere gidilmesi gerekmektedir.
    6 ...