---- alıntı ----
anlamakta zorlandığım durumlardan biri de cemaatin yayın organlarının gezi parkı eylemleri sürecinde tencere ve tava gürültüsüne kendilerini neden böyle fazlaca kaptırdıkları.
camaat böyledir cemaat organlarında yazanlar iktidar yanında yer almaz demeyin sakın!
ben 28 şubat post-modern darbesinden kısa bir süre önce zaman'da yazmak imkanına kavuştum. ama dönemin sorumlularından biri olan mesut yılmaz'ı eleştiren cümlelerim yazılarımdan çıkarılmak istendiği için ayrıldım zaman'dan.
28 şubat'ta atanmış mesut yılmaz'a sergilenen muhabbet ve hoşgörünün şimdiki seçilmiş başbakan erdoğan'dan neden niçin esirgendiğini anlamakta zorlanıyorum.
yazı içinde bir sürü ince gönderme var onlara girmeyeceğim.
yalnızca şu mantık hatasını (çarpıklığını) bir vurgulayayım.
bir gazetede yazıyorsun görüşlerine müdahele olduğu için ilkeli bir duruş sergiliyor ve ayrılıyorsun.
ikinci satırda gazetenin sansür çabalarını "mesut yılmaz'a sergilenen muhabbet ve hoşgörü" olarak niteleyip aynısının rte ye gösterilmediğinden dem vuruyorsun!
gazetenin sansür uygulaması doğru mu yanlış mı? önce bir ona karar ver. bu çervede bir mantık kur. ilkeli ol. gerçekleri kişilere göre eyip bükme!
amannnn ben de kimde ilkeli duruş arıyorum. yarın bir gün (Allah muhafaza) ordu yönetime el koysa yine de gemisini yürütecek kaptandır mehmet barlas.