sene 2011. arkadaş evleniyor, içimizden biri de bu işlere bulaşmış bizim haberimiz yok.
bize alkol hep yetti şimdiye kadar. aramadık fazlasını... ancak o gece damadın da ısrarıyla herkes birer fırt çekecek. öyle anlaşıldı...
neyse zaman geçtikçe sıra geldi bu boku denemeye;
aramızda tecrübeli olanlar, olmayanlar var. o yüzden herkes temkinli.
elden ele dönerken sıra bana geldi, aldım bi fırt, asıldım.
pek bi şey yok.
bi tane daha alayım derken bizim mahallenin almancı dayılarından biri geldi. saklamaya çalışırken gördü elimdekini, "o ne lan ne içiyorsunuz siz verin şunu bakayım" falan dedi. "hacı amca yapma etme" dememize kalmadı bir fırt, iki fırt, üç fırt derken dördüncüyü aldı, "ben bunu kralını içiyodum lan bu ne yarraklar" deyip çıktı gitti...
benim bünye o aldığım nefesten sonra yavaş yavaş kaymaya başladı. abuk subuk gülüyorum, hepimiz aynı kafadayız... salağız ya o anda başka bi açıklaması yok durumun...
neyse dedik bari dönelim düğün yerine biraz oynarız açılırız. döndük. ben geçtim bi köşeye oturdum. bizimkilerden bazıları coşmuş... derken yanıma bi arkadaş oturdu.
-nasılsın?
+olum fena çarptı bu beni eve gidicem ben...
-aynen ben de öyle. kızları alalım mı?
+yok olum ya bırak takılsınlar. biz kayalım yavaştan... lan bi dakka? hacı amcaya noldu? gördün mü onu hiç?
-aaa hassiktir... nerede lan bu adam?? olum biz böyle olduysak o yarraa yemiştir lan... bi çıkıp bakalım.
çıktık düğün yerinden dışarıda bakınıyoruz. hacı amcadan eser yok. oraya bakıyoruz, buraya bakıyoruz... yok adam. ulan diyorum kesin bi yerde öldü kaldı ama nerede... artık bıraktık insan içlerini ağaç diplerini falan arıyoruz. bi kaç arkadaşına rastladım o sırada. dedim gördünüz mü hacı amcayı? gördük görmedik derken birisi atladı hemen; "camiye doğru gidiyodu ama bi bakın o tarafa isterseniz..."
çıktık gittik koşa koşa camiye. avluda kimse yok. cemaat kılmış yatsı namazını dağılmış. bakındık bakındık yok. bi baktım kapıda bir çift ayakkabı. dedim arkadaşa koş, bizim ki içeride...
koşa koşa girdik camiden içeri. baktık hacı amca secdeye koymuş kafasını duruyor öyle. ulan öldü mü ölmedi mi diye koşup yanına gittik. dürttüm şöyle bi;
- hacı amca? hacı amca?? hacı amca kalk... napıyosun burda?!
+ kalkamıyorum amına koduklarım kalkamıyorum!! ne içirdiniz lan bana!!!
kaldırdık zor bela adamı götürdük evine. sonra da biz gittik evlerimize... tam geçti derken yine başlıyor amına koduğmun illeti.
açtım televizyonu, annem de mutfakta bulaşık yıkıyor. televizyonda da korku filmi var. ben kanepede oturuyorum. televizyonda korku filmi, annem mutfakta.
filmde kadın duşa giriyor, klasik sahne eli bıçaklı katil de eve giriyor. katil banyoya yaklaşıp gerilimli müzik arttıkça ben de koltuğa siniyorum. adam banyoya giriyor, ben artık yokum, koltukla bir olmuşum... tam katil elindeki bıçakla açıyor duşun perdesini, annem giriyor odaya, "çay koyayım mı?" diyor, filmde kadın çığlık çığlığa, ben çığlık çığlığa, annem çığlık çığlığa...
o sahneye şahit olsanız yarılırsınız gülmekten...
demem o ki içmeyin. 1 fırt bile adamı madam edebiliyor...